VAR OLMAMIŞ in English translation

• existed
• there are
• exist
• though they had

Examples of using Var olmamış in Turkish and their translations into English

Tüm evren asla var olmamış olacak!
The whole universe will never have existed!

Koringo var olmamış gibi.
It's like Koringo didn't exist.

Sanki hiç var olmamış gibi ortadan kayboldu.
She disappeared as if she had never existed.

Evren hiç var olmamış olacak!
The whole universe will never have existed!

Sorunu tahmin etmesi imkansızdı çünkü deneğin orijinal kodunda var olmamış.
The glitch was impossible to predict because it did not exist in the subject's original code.

Dahası Anne Sturz diye biri var olmamış.
And before that, Anne Sturz didn't exist.

Eğer başarırsan, eğer geleceği değiştirirsen hiç var olmamış bile olabilirsin.
If you succeed, if you change the future You might never even have existed.

Çok güzel bir yağmur hayal edin… sanki hiç var olmamış gibi.
Imagine a rain so beautiful it must never have existed.

Sanki Yeşil Yaban Arısı var olmamış gibi.
It's like the Green Hornet didn't exist.

Senin için var olmamış gibi.
She doesn't exist for you.

Asla var olmamış anılarım var.
All I have got are memories of things that never existed.

Bu nedenle hiç var olmamış gibi saklanarak yaşadım.
So I was gonna live in hiding as if I didn't exist.

Sen var olmamış bir kadına aşık oldun.
You fell in love with a woman who did not exist.

Hiç var olmamış olacak.
He will never have existed.

Belki var olmamış gibi hissediyorsundur.
Maybe you feel like you don't exist.

İBLİSLER Kanlı canlı olarak var olmamış bir şey.
Something that's never existed in the flesh.

Will Traveler, hiç var olmamış gibi gözüküyor.
Will Traveler, who doesn't seem to exist.

Geri döndüğümüzde hiç var olmamış olacaksınız.
When we get back, you will never have existed.

Hayır, hiç var olmamış olacak.
She will never have existed.- No.

Güvenliğe göre hiç var olmamış.
Security has him.