YAKALANMA in English translation

capture
yakalayın
yakalamak
yakalayıp
yakalanması
ele
esir
kapmaca
tarafından
of being caught
getting
al
almak
hemen
var
bin
geç
çabuk
biraz
getir
alın
arrest
tutuklamak
tutuklanması
hapsi
tutuklayacak mısın
get caught
captured
yakalayın
yakalamak
yakalayıp
yakalanması
ele
esir
kapmaca
tarafından

Examples of using Yakalanma in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
gizlendiği yerden çıkıp yakalanma riskini alsın ki?
risk getting captured?
Yakalanma riski öldürme ihtiyaclarina üstün gelmiyor.
The risk of getting caught does not trump their need to kill.
Bu yakalanma benim sana hediyem.
This capture is my gift to you.
Korku… yakalanma korkusu, cezalandırılma korkusu. Nedir?
Fear, the fear of being caught, What? the fear of being punished?
Hiçbir zaman öfkelenme… ilişkiye girme… en önemlisi hiçbir zaman yakalanma.
Never get angry… never get involved… most important of all, never get caught.
Korku… yakalanma korkusu, cezalandırılma korkusu. Nedir?
The fear of being punished. Fear, the fear of being caught, What?
Aranma ve yakalanma.
Pursuit and Capture.
Ama kendisi çalmaya çalışarak yakalanma riskini göze alamazdı.
But he can't risk getting caught trying to steal it himself.
Asla ölü bir kızla ya da canlı bir erkekle yakalanma.
Never get caught with a dead girl or a live boy.
Korku… yakalanma korkusu, cezalandırılma korkusu. Nedir?
Fear, the fear of being caught, the fear of being punished. What?
Red John sırf bana sataşmak için yakalanma riskini almazdı.
Red john wouldn't risk capture just to taunt me.
Kadınlar hafif de olsalar ceset taşırken yakalanma riski var.
Even if these women are light, She risks getting caught carrying a corpse.
Dersiniz ki, yakalanma ihtimalim nedir?
You say, what's the probability of being caught?
Fil ailelerini oluşturan bireyler birbirlerinden yalnızca insanlar tarafından yakalanma ya da ölüm yoluyla ayrılırlar.
Elephant families can only be separated by death or capture.
Sabahki güvenlik gevşek hareket etse bile yakalanma tehlikesi yine de yüksek.
Even though the morning security is relaxed there is still a danger of getting caught.
Peki yakalanma ihtimali?
What about the probability of being caught?
Erken hipotezler Dünyadan kopma, yakalanma ve eş birikimi içermekteydi.
Early hypotheses included fission from Earth, capture, and co-accretion.
İki: Bireyin yakalanma olasılığı yoksa.
Two: the capture of the individual is not feasible.
Adrenalin patlaması ve yakalanma korkusu.
The adrenaline rush and the fear of being caught.
İstatistiği biliyorsunuz. 72 saatten sonra yakalanma ihtimali yüzde 5.
You guys know the stat. Less than five percent chance of capture after 72 hours.
Results: 205, Time: 0.0431

Top dictionary queries

Turkish - English