YAKLAŞMA in English translation

close
yakın
yakınlarda
yakin
kapalı
samimi
kapat
kapatın
yaklaştın
yakınız
don't come
gelme
yaklaşma
gelip
sakın onlara yanaşmayın
approach
yaklaşım
yaklaşın
yaklaş
get away
uzak dur
uzaklaş
kaçmasına
çekil
gitmesine
defol
çekilin
kurtulmasına
paçayı
yaklaşma
near
yakın
yanına
yakınlarda
yaklaştı
to get close to
yaklaşmak
closer
yakın
yakınlarda
yakin
kapalı
samimi
kapat
kapatın
yaklaştın
yakınız
approaching
yaklaşım
yaklaşın
yaklaş
do not come
gelme
yaklaşma
gelip
sakın onlara yanaşmayın

Examples of using Yaklaşma in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
William!- Yaklaşma bana kadın!
Get away from me, woman! William!
Çok yaklaşma. Westwood, cesetten kurtuluyor.
Not too close. Gus, Westwood is ditching a body.
Yaklaşma bana. Güzelce rica ediyorum.
I'm asking you nicely. Don't come near me.
D-sınıfı onayı olmayan tüm yer görevlileri lütfen ortadaki yaklaşma işaretini boşaltın.
All ground personnel not D-class approved please evacuate the centre approach marker.
Ona bir daha yaklaşma, beni duyuyor musun?
Do not come near her again, do you hear me?
Geri çekil. Sakın yaklaşma. Gelme dedim lütfen.
Don't… Don't come any closer. Stay back.
Yaklaşma bana. Marie, dur.
Get away from me. Stop right there.
Çok yaklaşma. Bizi görecek.
She's gonna see us! Not too close.
Yaklaşma bana. Güzelce rica ediyorum.
Don't come near me. I'm asking you nicely.
1-1-8.9da Lincoln Yaklaşma Kontrol ile temas kurun.
contact Lincoln Approach Control, one-one-eight-point-niner.
Yaklaşma.- Gelme.- Ne yapıyorsunuz?
Don't come any closer. What are you doing?
Jesse Custer o şeyle bana yaklaşma.
Jesse custer, do not come near me with that thing, i swear to god.
Bana yaklaşma.- Kitty?
Kitty? Get away from me?
Dikkatli ol, fazla yaklaşma Sean!
Be careful. Don't go too close, Sean!
Bana kimsenin dokunmasına dayanamıyorum. Bana yaklaşma!
Don't come near me! No, don't touch me!
Issız ve açık bir yerde olduğu için… her türlü yaklaşma kolayca fark edilir.
It's isolated and exposed, which means any approach is easily spotted.
Ölümün yaklaşma şarkısı.
The song of approaching death.
Yaklaşma, lütfen. -Marianne, sana ihtiyacım var.
Marianne, I need you. Don't come any closer, please.
Hastanın yüzüne yakın elimde iğne varken yaklaşma bana.
Do not come near me when I have got a needle near a patient's face.
Yaklaşma ona! Her şey yolunda, Aurora!
It's ok, Aurora. Get away from her!
Results: 457, Time: 0.0479

Top dictionary queries

Turkish - English