YAKLAŞMAKTA in English translation

approaching
yaklaşım
yaklaşın
yaklaş
coming
gelin
hadi
gelir
gelip
haydi
gelen
cevap
gelecek
gel
çıktı
upcoming
gelecek
yapılacak
yeni
ilgili
yakında
yaklaşan
önümüzdeki
yaklaşmakta olan
yapılacak olan
oncoming
gelen
yaklaşan
karşı yöndeki
sayesinde gizlenerek kaybolacaktı
yaklasan
closer
yakın
yakınlarda
yakin
kapalı
samimi
kapat
kapatın
yaklaştın
yakınız
they are nearing

Examples of using Yaklaşmakta in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ben de sana vaktinin yaklaşmakta olduğunu söyledim.
And I told you that time is coming.
Yaranın ağırlığını ve gecenin yaklaşmakta olduğunu düşünürsek.
Considering the severity of your wound and that night is coming.
Hazineyi isteyen goblin ordusu kuzeyden yaklaşmakta!
An army of goblins with claim to the treasure comes from the north!
Güneyde yirmi yedi deniz mili uzakta ve yaklaşmakta.
Twenty seven knots south and closing.
Birisinin yaklaşmakta olan bir doğum günü var.
Someone's got a birthday coming up.
Efendim, kuzeybatıdan yaklaşmakta olan bir V-22 tiltrotor görüyorum.
Sir, I have an inbound V-22 tilt-rotor on approach from the northwest.
Yaklaşmakta olan şeye karşı yalnız kalmak istemezsin.
One wouldn't want to be alone for what's coming.
Oradaki yaklaşmakta olan adam, o.
There he is on the approach.
Bir şey yaklaşmakta, iyi bir şey hem de.
Something's coming, something good♪.
Bir şey yaklaşmakta, bilmiyorum ne olduğunu.
Something's coming♪♪ I don't know what it is♪.
Bir şey yaklaşmakta, bilmiyorum ne zaman.
Something's coming, don't know when♪.
Sizin için yaklaşmakta olan bir seçim var.
And you have got an election looming.
Endişelenmen gereken savaş, yaklaşmakta olan savaş. Özür dilerim.
The war you need to be concerned about is the one that's coming. I apologize.
Yaklaşmakta olduğu bir anda Hayatımda, akşamın.
When the night is due At a moment in my life.
Dünyaların hizalanması. Yaklaşmakta değil mi?
It approaches, doesn't it? The alignment of the worlds?
Dünyaların hizalanması. Yaklaşmakta değil mi?
The alignment of the worlds. It approaches, doesn't it?.
Fakat Landes daha çok yaklaşmakta olan Paris yolculuğu için endişeleniyordu.
But Landes was more concerned about his forthcoming trip to Paris.
Ama yaklaşmakta olandan kurtulacaksanız bundan çok daha fazlası gerekecek.
But you're gonna need a lot more than that if you're gonna survive what's coming.
Kış yaklaşmakta ve biz çoktan kuşatma altındayız!
We're under siege already, and winter is coming.
Şimdi hepimiz yaklaşmakta olan savaş için hazır olacağız.
Now we will all be ready for the battle that's coming.
Results: 143, Time: 0.0372

Yaklaşmakta in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English