Examples of using Yaklaşmakta in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ben de sana vaktinin yaklaşmakta olduğunu söyledim.
Yaranın ağırlığını ve gecenin yaklaşmakta olduğunu düşünürsek.
Hazineyi isteyen goblin ordusu kuzeyden yaklaşmakta!
Güneyde yirmi yedi deniz mili uzakta ve yaklaşmakta.
Birisinin yaklaşmakta olan bir doğum günü var.
Efendim, kuzeybatıdan yaklaşmakta olan bir V-22 tiltrotor görüyorum.
Yaklaşmakta olan şeye karşı yalnız kalmak istemezsin.
Oradaki yaklaşmakta olan adam, o.
Bir şey yaklaşmakta, iyi bir şey hem de.
Bir şey yaklaşmakta, bilmiyorum ne olduğunu.
Bir şey yaklaşmakta, bilmiyorum ne zaman.
Sizin için yaklaşmakta olan bir seçim var.
Endişelenmen gereken savaş, yaklaşmakta olan savaş. Özür dilerim.
Yaklaşmakta olduğu bir anda Hayatımda, akşamın.
Dünyaların hizalanması. Yaklaşmakta değil mi?
Dünyaların hizalanması. Yaklaşmakta değil mi?
Fakat Landes daha çok yaklaşmakta olan Paris yolculuğu için endişeleniyordu.
Ama yaklaşmakta olandan kurtulacaksanız bundan çok daha fazlası gerekecek.
Kış yaklaşmakta ve biz çoktan kuşatma altındayız!
Şimdi hepimiz yaklaşmakta olan savaş için hazır olacağız.