YAKLAŞTIĞINI in English translation

approaching
yaklaşım
yaklaşın
yaklaş
close
yakın
yakınlarda
yakin
kapalı
samimi
kapat
kapatın
yaklaştın
yakınız
is near
yakın olmak
yakınlarda
converging
toplanın
birleşiyor
birleştiği
yaklaşın
yakınsadığı
kesiştiği noktaya
birbirine yaklaştığında
noktasına
closer
yakın
yakınlarda
yakin
kapalı
samimi
kapat
kapatın
yaklaştın
yakınız
approach
yaklaşım
yaklaşın
yaklaş
approaches
yaklaşım
yaklaşın
yaklaş
approached
yaklaşım
yaklaşın
yaklaş
closing
yakın
yakınlarda
yakin
kapalı
samimi
kapat
kapatın
yaklaştın
yakınız
is nearing
yakın olmak
yakınlarda

Examples of using Yaklaştığını in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Neyin yaklaştığını biliyorum.
I know what's coming.
Luther, Davidin yaklaştığını fark ediyor… ve kendini savaşa hazırlıyor.
Luthor spots David's approach… and readies himself for battle.
Aslında Ajan Zapata, Jane hakkında bilgi almak için kendisine yaklaştığını söyledi.
In fact, Agent Zapata told me that he approached her about informing on Jane.
Bu da, insanların yaklaştığını farkedebildikleri anlamına gelir.
That means they can feel people coming closer.
Terminatörler. Annem hayatım boyunca fırtınanın yaklaştığını söyledi.
Terminators. All my life, my mother told me the storm was coming.
Bir sürü beyaz adamın kokusunu alacak kadar yaklaştığını söylüyor.
Says he got close enough to smell the stink of many white men.
Glee Kulübü olarak size Noel gösterimizin… yaklaştığını hatırlatmak isteriz.
Reminding you that our Christmas pageant is coming. Glee Club here.
Peki onlara neyin yaklaştığını söyleyecek misin?
And are you going to tell them what's coming?
Çok kötü şeylerin yaklaştığını biliyorum.
I know some very bad things are coming.
müzakerelere ciddi yaklaştığını söyledi.
both countries approached the talks seriously.
Travis Waltonın nesneye yaya yaklaştığını gördün mü?
Did you see Travis Walton approach the object on foot?
Suya bakıyorum ve bir şeyin yaklaştığını hissediyorum.
I look at the water and feel closer to something.
Terminatörler. Annem hayatım boyunca fırtınanın yaklaştığını söyledi.
All my life, my mother told me the storm was coming. Terminators.
Korkmakta haklı. Herkes büyük bir şeyin yaklaştığını biliyor.
He was right to be scared. Everybody knows something big is coming.
Ölçüyordu, ve sonra kadının yaklaştığını duydu.
He was pacing, then he hears her approach.
Lex hareketi görebiliyor ama neyin yaklaştığını anlayamıyor.
Lex can see movement, but can't know what's coming.
Efendim, bize doğru bir gemi yaklaştığını saptıyorum.
Sir, a vessel is closing in on our location.
Bazen her şeyin bir sona yaklaştığını hissetmiyor musun?
Doesn't it feel, sometimes, that things are coming to an end?
Su samurları insanların yaklaştığını hemen anlıyor.
Sea otters know right away when human gets closer.
Annem hayatım boyunca fırtınanın yaklaştığını söyledi. Terminatörler.
All my life, my mother told me the storm was coming. Terminators.
Results: 476, Time: 0.0333

Top dictionary queries

Turkish - English