Examples of using Yalnızca sen in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yalnızca sen. Doktorlar beyninde… enfeksiyon olduğunu ve ellerinden… bir şey gelmediğini söyledi.
Edle görüşmek ne kadar zor, yalnızca sen ve ben olsak?
Yalnızca sen. Doktorlar beyninde… enfeksiyon olduğunu ve ellerinden… bir şey gelmediğini söyledi.
Birlikte doktora gideceğiz, yalnızca sen ve ben.
Zihnimi yalnızca sen meşgul ediyorsun.
Yalnızca sen bizim koruyucumuzsun.
Yalnızca sen Bizim desteğimizsin.
Yalnızca sen bizim koruyucumuzsun.
Yalnızca sen aşka tanık olursun.
Bana bir iyilik borçlusun, yalnızca sen.
Sadece ve yalnızca sen.
Yeni Delege Jacob Kruse Yalnızca Sen Biliyorsun.
Yalnızca sen olmadığını düşünüyorsun.
Bunu yalnızca sen.
Yalnızca sen buna hiç inanmadın.
Neden yalnızca sen oynuyorsun?
Benim nasıl biri olduğumu yalnızca sen biliyorun anne.
Nasıl atış yapılacağını yalnızca sen biliyorsun.
Yalnızca sen, ben ve bebeğimiz.
Bunu yalnızca sen biliyordun.