YALNIZCA in English translation

only
sadece
tek
yalnızca
ancak
sırf
yegâne
just
sadece
az önce
yalnızca
yeni
tıpkı
yeter
tam
hemen
biraz
daha yeni
alone
yalnız
rahat
yanlız
yapayalnız
başbaşa
tek başına
rahat bırak
baş başa
bir başına
merely
sadece
yalnızca
ancak
ibaret
simply
sadece
yalnızca
sırf
tek
kısacası
basitçe
kolayca
kısaca
açıkça
adeta
one
biri
solely
sadece
yalnızca
tamamen
tek
sırf
exclusively
sadece
yalnızca
özellikle
özel olarak
tamamen
münhasıran
…senin için

Examples of using Yalnızca in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Yalnızca şu, Bay Sorrento bu ülkeye.
ONLY THAT MR. SORRENTO CAME TO THIS COUNTRY.
Yalnızca güçlerini test etmeye başladı.
SHE'S JUST BEGINNING TO TEST HER POWERS.
Yalnızca bir hata yaptı.
HE JUST MADE A MISTAKE.
Yalnızca sakin olmalıyız.
WE JUST NEED TO CALM DOWN.
Bak, ben yalnızca annenin parasını aldım.
LOOK, I ONLY TOOK HER MONEY.
Bu yalnızca geçici bir düşüş.
IT'S JUST A TEMPORARY SETBACK.
Onu senede yalnızca bir kere gördüm,
I SAW HIM ONLY ONCE A YEAR,
Yalnızca evde olmayacağıma dair bir mesaj bırakmam gerek.
I JUST HAVE TO LEAVE A MESSAGE I WON'T BE HOME.
Yeni Delege Jacob Kruse Yalnızca Sen Biliyorsun.
JACOB KRUSE NEW COMMISSIONER ONLY YOU KNOW.
Saygısızlık etmek istemem ama… onlar yalnızca çocuk.
With ALL DUE RESPECT, captain, THEY'RE ONLY BOYS.
Seni sevmek için yaşıyorum, yalnızca seni.
I have LIVED JUST TO LOVE YOU.
Yalnızca sen, ben ve bebeğimiz.
But just you and me, our baby.
Yalnızca iki iş arkadaşının akşam yemeğine çıkmasıydı.
It was two friends and co-workers out for dinner.
Yalnızca Stephenın söyledikleri.
It's just as Stephen said.
Yalnızca senle ben.
It's just you and me.
Yalnızca'' Fenks.
It's only the"Phanx.
Bu işi yalnızca ben yapabilirim.
I'm the only one that could do this job.
Yalnızca Hazirana kadar.
It's just till June.
Yalnızca bir düşünce.
Just a thought.
Yalnızca birkaç kilometre ötede.
It's only a few miles away.
Results: 29662, Time: 0.0388

Top dictionary queries

Turkish - English