YAPMAKTAN BAŞKA in English translation

to do
yapmak
yapacak
yapacağımı
yapacağını
şey
işi
to make
yapmak
sağlamaya
daha
kazanmak
edinmek
yaratmak
kurmaya
kılmak için
göstermeye
yapımında

Examples of using Yapmaktan başka in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Röntgen çektirebilirsin, ama iyileşecek çok şey yapmaktan başka bir şey yok.
You might get it x-rayed, but there's nothing much to do but let it heal.
Röntgen çektirebilirsin, ama iyileşecek çok şey yapmaktan başka bir şey yok.
But there's nothing much to do but let it heal. You might get it x-rayed.
Aslında bunun hakkında üzülmüştüm, ama beni depresif yapmaktan başka bana bir şey verdiğin için teşekkür ederim Aha!
Actually that's not what I was upset about, but thank you for giving me something else to make me depressed. Aha!
burada Sırbistanın savaş suçları konusunda işbirliği yapmaktan başka seçeneği olmadığını söyledi.
where he said Serbia has no choice but to co-operate on war crimes.
Her zaman yaptığımdan başka türlü davranmayı öğrenemem artık.
I can no longer learn to do otherwise than I have always done..
Yaptığımız başka bir şey yok. Yiyip içip sıçıyoruz, yiyip içip sıçıyoruz.
There's nothing to do but eat and crap, eat and crap.
Bunu yapmanın başka yolunu bulamıyorum.
I don't know any other way to do this.
Bunu yapmanın başka bir yolu varsa lütfen bize yardım edin.
If there's a chance to do this any other way please help us.
Bunu yapmanın başka bir yolu daha var.
There's another way to do this.
Yaptığımız başka bir şey yok.
There's nothing to do but eat and crap.
Bunu yapmanın başka bir yolu olmalı.
There has to be a better way to do this.
Bak, konseri yapmak başka kapıları da açacaktır.
Look, doing the concert will open other doors.
Açık akciğer biyopsisi yapmanın başka bir yolunu icat etmediyseniz, evet.
Well, unless you have invented a new way of doing an open lung biopsy.
Ben yapmadım… başka işim vardı.
But not me I got.
Sana yaptığımdan başka bir şey söylemek zorunda değilim.
I don't have to tell you anything except I did it.
Senin yaptığını başka kimse yapmazdı..
No one else would have done what you did..
Yaptığın başka şeyler varsa, onu da bulacağız.
Anything else you did, we're going to find out.
Senin yaptığını başka kimse yapmazdı..
No one else would have done what ya did..
Sana iyilik yapmak başka, tam bir aptallık yapmak başka..
There's doing you a favour and there's total stupidity.
Shaun…- Bunu yapmanın başka bir yolunu bilmiyorum.
Shaun…- I don't know how else to do it.
Results: 42, Time: 0.0619

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English