BAŞKA in English translation

else
başka
daha
diğer
var
baska
another
başka
daha
diğer
bir
baska
different
değişik
ayrı
çeşitli
farklı
değişti
further
daha
başka
daha ileri
uzak
sonraki
fazla
ilave
öteye
devamı
there's
orada
olsun
vardır
yanında
bir
burada
var diye
i̇şte
içinde
mevcuttur
there is
orada
olsun
vardır
yanında
bir
burada
var diye
i̇şte
içinde
mevcuttur
there was
orada
olsun
vardır
yanında
bir
burada
var diye
i̇şte
içinde
mevcuttur

Examples of using Başka in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Başka bir gün ölmek için yaşıyorsun… Yüzbaşı.
SO YOU LIVE TO DIE ANOTHER DAY.
Başka bir gün ölmek için yaşıyorsun.
SO YOU LIVE TO DIE ANOTHER DAY.
Başka bir şey söyleme.- Çıkarın onu.
DON'T SAY ANYTHING ELSE. Man: GET HIM OUT.
Başka bir uygulama indirsek?
WHAT IF WE DOWNLOADED ANOTHER APP?
Bu yüzden kendine başka bir kasaba bul.
SO YOU FIND YOURSELF ANOTHER TOWN.
Ah, dostum, belkide sen başka bir boyuta gittin.
OH, MAN. MAYBE YOU DID TRAVEL TO ANOTHER DIMENSION.
beni başka birisi için terk ederdi.
HE would DUMP ME FOR SOMEONE ELSE.
Yani ilgi gruplarını bırakıp kurbanları başka yerlerden bulmaya başladı.
SO HE STOPPED USING AFFINITY GROUPS AND FOUND HIS VICTIMS SOMEWHERE ELSE.
Sürekli başka bir göreve, başka bir savaşa koşuyorsun.
RUNNING OFF TO ANOTHER MISSION, ANOTHER WAR.
Canın cehenneme demenin başka bir yolu.
ANOTHER WAY TO SAY'SCREW YOU.
Belki bu tanıklık karşılığında hükümetin size başka neler verdiğini jüriye açıklarsınız.
PERHAPS YOU COULD ENLIGHTEN THE JURY AS TO WHAT ELSE THE GOVERNMENT'S GIVING YOU.
Sylvie Athosa onu başka yere götürdüğümüzü söylemeliyim.
Sylvie, I need to tell Athos we have moved him.
Eğer başka bir iş olursa, müsaidim.
If anything does open up I'm…- door slamming.
Başka bir hayatta olsak kesin birlikte nargile içerdik.
In another life, no doubt we smoke the hookah together.
Çok güzel biri ya da başka bir şey olmama gerek yok.
I don't need to be some great beauty, or anything.
O zaman başka bir bas gitarcı bulmak zorundasınız.
Then you're gonna have to find someone else to play bass.
Eğer başka bir dünya savaşı olursa medeniyet mahvolabilir.
If there is another world war, this civilization may go under.
Travisten başka Kıyamet Günü Katili yokmuş ve ben korkunç bir hata yapmışım.
Travis is the only Doomsday Killer. And I have made a terrible mistake.
Bu olay hakkında başka ne diyebilir ki?
What else can you say about this piece of work?
Değiştiririm ama, başka gelecek o da sizi daha berbat edecektir.
I will change but someone else will come and he will corrupt you even more.
Results: 155857, Time: 0.0373

Başka in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English