Examples of using Yavan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bira çok yavan. Hepimiz hemfikiriz.
Her şey çok yavan ve çabucak oldu.
Rutledge? Bu yavan kıkırdamayı nerede duysam tanırım?
Bilerek yavan yaptım. Yenilebilir değil.
Ne kadar basit ve yavan!
Geri kalanımızın fiyakasını alan yavan kızlardan biriyim.
Biraz yavan ama mühim değil.
Slogan yavan olmuş.
Seni şu yavan kıyafetleri çıkarmış olarak görmek güzel olacak.
Yavan, klişe.
Her ne kadar yavan beynim şaşırtıp geciktirse de.
Rutledge? Bu yavan kıkırdamayı nerede duysam tanırım.
Benim için biraz yavan ama kötü biri değildir.
Alınmaca yok, bu, biraz yavan geldi.
Önceden iğrenç web sitendeki çektiğin şu yavan fotoğraflarla yetinmek zorundaydın.
Ne kadar yavan, Bu saate sandviç.
Bon Joviye yavan diyen psikopat mı?
Yavan, klişe!
Bu yavan memleketin tümü onun olsun isterse.
Yavan?- Amatörce mi?