Examples of using Yok edemez in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yerleştirdim ve yok edemez.
Bu geçidi yok edemez.
Ne kullanırsan kullan, var olan hiçbir güç beni yok edemez.
Antibiyotikler virüsleri yok edemez.
Benim ölümüm bile bunu yok edemez.
Göremiyorsa, yok edemez.
Erdem kötülüğü yok edemez.
Bu geçidi yok edemez.
Evet, Ama görüşümü yok edemez, hanımlar.
Apokolips olmazsa Dünyayı yok edemez.
Apokolips olmadan Dünyayı yok edemez.
Kimse Tamizhi yok edemez.
Benim karanlığı yok edemediğim gibi o da aydınlığı yok edemez.
Hiçbir şey o bıçağı yok edemez, ben de onu en derin okyanusun dibine attım.
Ilişkimiz birçok soruna gebe gibi görünse de alacağımız hazzı kolayca azaltıp, yok edemez.
onu hiç bir şey yok edemez.
Bir adam güçle birleştiğinde bir şey yok edemez onun yerine, kendisini yok eder.
Anneni tanıyorsam bıçağın açtığı birkaç boşluk annenin bu keke kattığı ruhu yok edemez.
Ve tam ben her şey bitmiş derken, tam daha başka bir şeyi yok edemez ya da daha kötü bir şey yapamaz derken.
Ve hırsızlar onlara dokunamaz. güveler ve pas onları yok edemez, Hazinelerinizi cennete saklayın.