Examples of using Zorunda değiliz in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Almak zorunda değiliz. Eyalette vardı zaten.
Onu sevmek zorunda değiliz, sadece ödeme yapmak zorundayız. .
Osakada elektrik varsa bile… gitmek zorunda değiliz.
Evet, ama orada kalırsak sessiz olmak zorunda değiliz.
Ama işin güzel tarafı bilmek zorunda değiliz.
Gitmek zorunda değiliz.
Onu sevmek zorunda değiliz, sadece ödeme yapmak zorundayız. .
Osakada elektrik varsa bile… gitmek zorunda değiliz.
En azından soğuğa çıkmak zorunda değiliz.
Su projesini yapmak zorunda değiliz dedim en azından şimdilik.
Onu sevmek zorunda değiliz, ama ödeme yapmak zorundayız. .
En azından artık yaşayacak bir yer bulmak zorunda değiliz.
Hiçbirine para ödemek zorunda değiliz! Hepsi bedava!
Onu sevmek zorunda değiliz, ama ödeme yapmak zorundayız. .
Tanrı vergisi kullanmak zorunda değiliz.
Seni yenmek zorunda değiliz, Loki.
Artık kim olduğumuzu saklamak zorunda değiliz.
Evet, neyse ki bunu yalnız yapmak zorunda değiliz.
Artık o kadar çok beklemek zorunda değiliz.
Çevreye uyum sağlamak zorunda değiliz.