ПОЗНАВАШ ДОБРЕ - превод на Турски

• iyi tanımıyorsun
• iyi bildiğin
• iyi tanıyorsun
• iyi tanıdığını

Примери за използване на Познаваш добре на Български и техните преводи на Турски

Или просто не ме познаваш добре.
Belki de beni iyi tanımıyorsundur.

Може би не ме познаваш добре.
Belki de beni düşündüğün kadar iyi tanımıyorsundur.

Шерифът каза, че познаваш добре горите.
Şerif ormanı oldukça iyi bildiğini söyledi.

Но ако познаваш добре сърцето си, то никога няма да те предаде.
Eğer kalbini iyi biliyorsan, bunu sana hiçbir zaman yapamaz.

Не ме познаваш добре.
Beni o kadar iyi tanımıyorsun.

Познаваш добре Дорийн?
Doreeni iyi tanıyor musun?

Значи не я познаваш добре.
Demek ki, sen onu iyi tanımamışsın.

Познаваш добре гората.
Bu ormanı iyi biliyor.

Значи ме познаваш добре.
Yani tanırsın sen beni.

Познаваш добре симптомите.
Belirtileri iyi biliyorsun.

Явно не ме познаваш добре.
Belli ki beni iyi tanımıyorsun o halde.

Щом си очаквал това от мен, значи не ме познаваш добре.
Benden beklediğin buysa… belli ki beni iyi tanıyamamışsın.

Изглежда го познаваш добре.
Sanki onu yakından tanıyorsun.

Значи познаваш добре Джими Серано.
O zaman Jimmy Serranoyu yakından tanıyorsundur.

Не ме познаваш добре, но аз съм мъж с голяма почтеност и ми беше много трудно да направя това знаейки, че съпруга ти е в съседната стая.
Beni pek iyi tanımıyorsun karakter sahibi bir insanım diyebilirim ama kocan hemen yan odadayken bunu yapmak çok zor geliyor.

Не ме познаваш добре, но при всяко твое бягство през прозорче на тоалетна, мъжеството ми пострадва!
Beni pek iyi tanımıyorsun ama tuvalet penceresine tırmanıp… yanımdan kaçmaya çalıştığında, erkekliğim zedeleniyor!

Може да отидеш с него навсякъде но ще трябва да ми кажеш къде искаш да отидеш… трябва да е място което познаваш добре за да можеш просто да изчезнеш.
Seni istediğin yere götürecek ama nereye gideceğini bana söylemen lazım. Kaybolacağın kadar iyi bildiğin bir yer olmalı.

Мисля, че ме познаваш добре за да разбереш, че това не е война за територия.
Sanırım beni, bunun bir sidik yarışı olmadığını bilecek kadar iyi tanıyorsun.

Той е един от онези, за които си мислиш, че познаваш добре, но когато си помислиш за тях, всъщност разбирате, че не ги познавате?.
O… çok iyi tanıdığınızı sandığınız şu adamlardan biridir… ama bunu düşündüğünüzde… aslında onları pek de iyi tanımıyorsunuz, ne demek istediğimi anlıyor musunuz?

Знам, че това ще прозвучи съвсем ненадейно и знам, че не ме познаваш добре… или изобщо.
Biliyorum bu tamamen beklenmedik bir şey gibi görünüyor… ve beni çok iyi tanımadığını da biliyorum-- ya da hiç.