ХРАНА - превод на Турски

• yemek
• yiyecek
• gıda
• yem
• erzak
• food
• besin
• beslenme
• maması
• yemeği
• yemekler
• yemekleri
• yiyeceğe
• yiyeceklerini
• yiyeceklerin
• gıdalar
• gıdaları
• yemi
• gıdası

Примери за използване на Храна на Български и техните преводи на Турски

щях да съм храна за риби за всички Уокър.
tüm Walker klanı için yem bendim bu gece.

Неконсумирана храна от ресторанти в Атина вече достига нуждаещите се.[Ройтерс].
Atinada restoranlarda atılan yemekler artık ihtiyacı olanlara ulaştırılıyor.[ Reuters].

Благослови тази храна, Господи и ръцете,
Bu yemeği kutsa Tanrım

Яж си бързата храна.
Fast food yemeklerine dal sen.

Бях сама и купувах храна за котката.
Öncelikle kedi maması almak için oradaydım. Ve yalnızdım.

Там имаме достатъчно храна. А когато всичко утихне се връщаме в къщи.
Bize yetecek yeterli erzak var. Ateşin düşmesini bekleyeceğiz ve sonra evin yolunu tutacağız.

Недостатъчно храна или прекомерна физическа активност.
Yetersiz beslenme, yeterli olmayan fiziksel aktivite ya da aşırı kilo.

Ако умрем тук, ще станем храна на енотите.
Eğer burada ölürsek rakunlara yem oluruz.

Няма да те зарежа, защото харесваме различна храна или книги, или музика.
Farklı yemekleri, kitapları ya da müziği seviyoruz diye seni terk etmeyeceğim.

Виждаме храна, изяждаме храна, чувстваме се добре, повтаряме.
Yemeği gör, yemeği ye, iyi hisset, tekrarla.

Уил, тази храна отива от устата ми, право в коремчето на бебето ни.
Will, o yemekler benim ağzımdan direkt bebeğimizin karnına gidiyor.

Нима бързата храна наистина е толкова вредна?
Fast food sizin için gerçekten de bu kadar kötü mü?

Новата храна не му харесва.
Bu yeni maması. Pek beğendiğini söyleyemeyeceğim.

Не сме качили достатъчно храна на борда.
Gemide yeterince erzak yok.

Храна преди упражнения и след отслабване.
Egzersiz öncesi ve egzersiz sonrası beslenme.

Иначе ще те направя храна за акулите!
seni balıklara yem yaparım!

Ние сме тези, които се нуждаят от храна лекарства, гориво.
Yiyeceğe, ilaca, yakıta ihtiyacı olan bizleriz.

Опитайте се да не използвате храна като наказание или награда!
Yemekleri ödül veya ceza olarak kullanmayın!

Хубава храна, сладки сервитьори,
Harika yemekler, hoş garsonlar,

спомени, храна, литература, музика.
hatıraları yemeği, edebiyatı, müziği seversin.