Примери за използване на Ama hâlâ на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Yabancı bir toprak ama hâlâ toprak.
Anladım, ama hâlâ.
Ona söylediklerinin hepsini hak ediyor ama hâlâ.
Kanserim gitti ama hâlâ ölüyorum.
Haklısın, ama hâlâ biraz vakit kazanmam gerekiyor.
Babam bu kasabada çalışabilir ama hâlâ bizi izleyen insanlar var.
Ama hâlâ hem kendinin hem de Barneyin kariyerini kurtarabilirsin.
Ama hâlâ.
Ama hâlâ üzerinde varak var.
Ama hâlâ bazı sorumluluklarım var.
Ama hâlâ düzeltmek istediğim bir şeyler vardı.
Ama hâlâ bir kostüm giymek zorundasınız.
Düzgün bir firmanın sizi gönderebileceğini,… ama hâlâ kamuya açık bir mesele olduğunu.
Senin için bu biraz daha fazla olabilir, ama hâlâ.
İyi insanı oynuyor olabilir ama hâlâ şüpheli.
Ve bunda utanılacak bir şey yok. Ama hâlâ görüyoruz.
Ama hâlâ ona'' İyi kalpli Geum-ja'' diyenler de vardı.
Schane ile bir bağlantıları yok, ama hâlâ araştırıyorum.
Ama hâlâ sağsın değil mi?
Söyleyecek bir şeyin yok ama hâlâ hayatımı sen yönetiyorsun.