Примери за използване на Bir cevap на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Son altı saati bagajda geçirdim ve bir cevap istiyorum, marş marş.
Onları kurtaracak bir cevap için sürekli duvalar etti.
Şimdi sorsan, farklı bir cevap alacaksın.
Görünüşe göre, burada bir cevap bulamayacağız.
Denizkızlarının yaygın olduğu yerlerdeki ihtiyarlara sordum ve tek bir cevap aldım.
Zamanımız ve ümidimiz tükeniyordu ve hala bir cevap alamamıştık.
Kütüphanede gömülüp akla gelebilecek her soru için bir cevap hazırlayacağım.
Üstelik galiba Sigmund Freud bile olsam bir cevap alamazdım.
O kitap buna bir cevap değil.
Artık 10 yıl geçti, ama bizim hala bir cevap bulamadık.
Bu davada ata tutulmadan binilmiş.- ve bir cevap bulmalıydım.
Kızıl Ormandan bir cevap.
O Generale ulaşıp söylediklerine bir cevap almaya çalışacağız.
Her zaman verdiğin bir cevap var.
Şimdi sanırım Harolda bir cevap borçlusun.
Doğru ve yanlış diye bir cevap yok.
Gemilerni toqtatuv- tam böyle bir cevap.
Belki de o evrensel'' Niçin'' sorusuna bir cevap bulmaktı?
Basit bir soru için aşırı bir cevap.
Malesef, bu bir cevap değil.