Примери за използване на Cevap на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Aile Bakanlığı cevap alamıyor!
Cevap veremeyeceğim bir sürü soru mu soracaksın?
Sonny ve Jean burada olduğunu söylüyorlar ama çağrıya cevap vermedi.
Zahmet etmeyin, soruya cevap veremez ve cevabı çok açıktır.
Tanrıya nasıl cevap vereceksin, yaptığın kötü işler için?
O kadar aradığımız ve sonunda bulduğumuz cevap bu mu?
Cevap: Idrardan sonra meni gelme ihtimali var mı?
Tedaviye cevap vermiyor.
Hâlâ cevap yok.
Hayatım hakkında sorular. Cevap veremeyeceğim türden sorular.
Dünden beri görmediğini ve telefonuna cevap vermediğini söylüyor.
Cevap vermiyorlar, Kaptan.
Telefonlarıma cevap vermiyorsun, ben de gelip yüzyüze bir merhaba diyeyim istedim.
Şimdi Xavier sorunuza cevap verebilir. Xavier?
Cevap: Bu affedilmez günah mıdır?
Cevap yok. 300 jul.
Telefonlara cevap vermediğini.
Sorabileceğiniz her soruya cevap verebileceğimi sanıyorum.
Biyolojik sistemler mühendisimiz Dr. Stone çağrılarıma cevap vermedi. Ve kaygılanmaya başlıyorum.
Buna cevap vermeyin.