Примери за използване на Bir kaos на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir kaos dönemine girmekteyiz.
Naomi gidince bir kaos olur diye düşünmüştüm.
Ama gittiği yerde büyük bir kaos onu beklemektedir.
Şirket iflasın eşiğindeydi ve tam bir kaos hakimdi.
Sonuç ise büyük olasılıkla global bir kaos olacaktır.
Sakinleş. Bu film işi tam bir kaos.
Anacım, bir kaos, bir kaos!
kediyle dolaşan çocuk gerçek bir Kaos Lordudur.
Bu da yeni bir kaos getirebilir.
şehir merkezinin sokakları tam bir kaos.
Bu tam bir kaos.
Fakat şimdiki kararıma göre, ufak bir kaos, insan hayatına kıyasla makul bir bedel.
Sakin ol, tam bir kaos var ama yine de geldim
etrafındakiler için tam bir kaos, ve belki de daha başkaları için.
SA: Şimdilik bu bir kaos, ama birçok insan birşeyler yapıyor, bu iyi.
Burada ki Q gibi bireylerin, hayat ile ölüm arasında bir seçim yapmaları halinde, nasıl bir kaos oluşacağını hayal bile edemezsiniz.
Evde bir kaos yaşanıyor olabilir ama Burger Chefte bir aile yemeği var.
Sıradan birine bütün bunlar bir kaos gibi görünebilir.
Özür dilerim, Efendimiz, ama iki adamım grip olmuş evde yatıyor… burada tam bir kaos var.
Ama fiili durum yasal hale getirilmezse Erdoğandan sonra bizi bir kaos bekliyor demektir.