Примери за използване на Bir kuzu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir kuzu asla aslanin yaninda yatamaz.
En güçlüsü tarafından yönlendirilmeyi bekleyen bir kuzu.
Evet, hoş lanet bir kuzu pirzolası gibi.
Kendinizi uslu bir kuzu gibi Amerika Bağımsız Devletinin casusu olarak tanıtırsınız.
Dışarıda var bir kuzu Dört beyaz minik bacağı var.
Ben bir kuzu değilim!
Eğer biri günah sunusu olarak bir kuzu getirirse, kuzu dişi ve kusursuz olmalı.
Melanie başka bir kuzu aldı, direğe koydu,
nasıl masum bir kuzu gibi gözüktüğünü anlamıyorum.
dışında bir sığır, bir kuzu ya da keçi kurban eder.
shirt alacağımı düşünmüştür ama ben şişme bir kuzu buldum.
Yarın kendine bir kuzu budu aldır, yatakta yemek için ya
ayı gelip sürüden bir kuzu kaçırınca.
Dişi bir kuzu ya da keçi olabilir. Kâhin kişinin günahını bağışlatacaktır.
Şiddet kendisine kutsal bir görev olarak sunulsa bile eğer kendi doğasında yoksa nasıl oluyor da bir kuzu, kurt gibi davranmaya bu kadar kolay ikna edilebiliyor?
ve bir ayak ve bir vücut, onlar üzerinde konuşulması değil olması rağmen, yine de Geçmişte karşılaştırabilirsiniz: o, nezaket, çiçek değil, ama ben bir kuzu olarak onu en nazik garanti edeceğiz.-- Senin yollarını git wench, Allaha kulluk.-.
Evet bir kuzuyu aldım ve kaçabildiğim kadar hızlıca kaçtım.
Birinin, yavru bir kuzuyu yumruklamasını izlemek gibiydi.
Marynin küçük bir kuzusu vardı, postu kar gibi beyazdı.
Marynin küçük bir kuzusu vardı Postu kar gibi bembeyazdı.