Примери за използване на Bir otopark на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
satış yerini Tsim Sha Tsuideki bir otopark olarak değiştirmiş.
Evet, fail onların sonsuza dek gömülü kalacağını düşündü ama şimdi bir otopark yapılıyor.
Farklı ırktan, dinden iki erkek bir bayan bir milyoner tasarımcı, bir otopark görevlisi ve bir profesyonel golfçu.
1600 araçlık bir otopark ve spor tesisleri yer alıyor.
bölge hükümet yetkilileri için iki katlı bir otopark inşaatı. Maliyeti ise 330 milyon rubleyi aşacak.
Thunderbird. Lexingtondaki bir otoparkta çekili duruyor.
Burada bir otoparkta uyuşturucu pazarlığı yapmıyoruz.
Terkedilmiş bir otoparka mı götürüldü?
Otelin ayrıca kapalı bir otoparkı da var.
Trav, baban bir otoparktaki bir teknede yaşayan işsiz bir adam.
Kim iyi ışıklandırılmış bir otoparkta bunu yapar ki?
Bir otoparkta.
Arabası South Beachte bir otoparka girerken görülmüş.
geçen gece bir otoparkta karşılaşana kadar.
Lexingtondaki boş bir otoparka izinsiz girmek.
Sıradaki kim olmak ister? Powelldaki bir otoparkın tepesinde ateş edildi.
Karşısında ücretsiz büyük bir otoparkı var.
Rosewood yakınında bir otoparktaydım.
Ailesinin Chelseadeki evinin karşısındaki bir otoparkta oturuyordu.