Examples of using Bir otopark in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kalabalık bir otopark, öğlen vakti.
Chicago, bir otopark.
Karanlık ve ıssız bir otopark.
Market Sokağının köşesinde bir otopark var.
Fourth and Bayin hemen köşesinde bir otopark var.
Şehir merkezinde, yeraltında bir otopark.
Birkaç saat içinde bu stüdyo bir otopark olacak.
Evet! Güzel bir otopark.
Birkaç saat içinde bu stüdyo bir otopark olacak.
Kusura bakma ama burası ne biçim bir otopark?
Ne güzel bir otopark.
Şey, burası bir otopark.
Cennete kadırım döşerler, ve bir otopark koyarlar.
Bir otopark var, karsi tarafina gec,
Ne tür bir otopark bir saat ya da yaklaşık bir süre
Farklı ırktan, dinden iki erkek bir bayan bir milyoner tasarımcı, bir otopark görevlisi ve bir profesyonel golfçu.
arkasına büyük bir otopark koymak vardı.
Dedi ki… Başkan Kennedyye birkaç hafta önce bu mezarlara… yaptığı bir turda eşlik etmiş. Bir otopark hizmetlisi yanıma gelip dedi ki.
buranın arkasına büyük bir kule sonra da bir kaç otopark falan yapılır.