Примери за използване на Bir yere на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Korkarım bundan daha fazlası gerekecek ve oturacak bir yere ihtiyacım var.
Боя се, че ще е необходим повече финес и да седна някъде.sığınacak bir yere ihtiyaçları olduğunu farkettiler.
Evet, pekala, Inesita ve ben başka bir yere taşınmak istiyoruz.
Bulutların arasındaki bir yere, buraya aitsin sen.
Bu sabah Fransada Jura Dağlarında bir yere gitti.
Той отпътува за Франция, тази сутрин някъде в планините Юра.Benimle konuşurken neden başka bir yere bakıyor?
Защо той поглежда другаде докато говори с мен?Popüler bir yere benziyor.
Изглежда мястото е популярно.Seni arabayla bir yere götürmeye çalışıyordum.
реших да те заведа някъде с колата.Dostlar, sanırım bu parti başka bir yere taşınmak zorunda.
Приятели, мисля че това парти ще трябва да се премести другаде.Burası iyi bir yere benziyor. Veda vakti geldi anlaşılan!
Мястото изглежда добре, така че сбогом!Danimarka denizde petrol arayacak. Yada Grönlanddan başka bir yere bakmak zorunda.
Дания трябва да сондира в морето, или Гренландия ще търси другаде.Burası artık kullanılmayan bir yere göre gayet iyi durumdaymış.
Мястото е доста убедително, предвид че вече не го използвате.Burası güvenli bir yere benziyor.
Мястото изглежда безопасно.Kapa çeneni ve burada bekle'' diye bir yere.
Мястото е"млъкни и си трай".İlk kez şimdi kendimi bir yere ait hissediyorum.
За първи път се чувствам на мястото си.Geceyi geçirmek için güvenli bir yere benziyor.
Мястото изглежда безопасно да пренощуваме.Burası benim ben de bir yere kımıldamıyorum.
Мястото е мое и аз не отстъпвам.Burası bir süre kalmak için uygun bir yere benziyor!
Мястото изглежда добре и може да останем за малко!Seni çok özel bir yere götürüyoruz.
Мястото, на което ще те заведем е специално.Onu herhangi bir yere götürmüş olamaz.
Не може да ги отведе навсякъде.
