Примери за използване на Elbisesi на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Hepsinin elbisesi aynı.
Ölen genç kadının elbisesi anne babasının evinde sergileniyor.
Manish Malhotranın elbisesi!
Şüpheli palyaço elbisesi giyiyor.
Üç bin dolar değerinde kadın elbisesi.
Takva Elbisesi Giyinmek Dünyanın en tatlısı!
Dünyanın en eski elbisesi Mısırda bulunmuştur
Bola elbisesi giymeleri gerekirdi onların.
Трябвало е да носят бални рокли.Genç gelinin elbisesi tüm ziyaretçilere sergileniyor, tıpkı bir kutsal emanet gibi.
Роклята на младоженката… е показана като реликва на всички посетители.Emma, bir keresinde seninle balo elbisesi almıştık ya?
Ема, сещаш ли се, че оттам взехме роклите за бала?Hoş bir balina elbisesi.
Хубав костюм на кит.Die Jagdbekleidung{ sub}{ f} avcı elbisesi.
Облекло>Ловни дрехи> Дрехи за лов.Birkaç Armani elbisesi, iki çift Mephisto ayakkabı
Kadın elbisesi nereden alınır?
Къде се купуват рокли за дами?Bu nedenle nişan elbisesi, saç, ayakkabı herşey mükemmel olmalıdır.
Затова и роклята, грима, обувките… всичко трябва да е изпипано.Sahip olduğun ilk gerçek gece elbisesi.
Първата хубава вечерна дреха, която притежаваше.Astronotlar neden uzay elbisesi giyiyor?
Защо космонавтите носят космически костюми?Yüzükler, yemekler, salon ve düğün elbisesi.
Пръстените, храната, залата и роклите.Güneş elbisesi.
Слънчев костюм.Dün kim giysilerini çıkardı? Şu anda damat elbisesi giyiyor.
Който беше облечен в парцал до вчера днес носи дрехи на младоженец.
