Примери за използване на Emrini на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Başbakan, imparatorun emrini geçersiz kılan bir emir veremez.
Emrini bekliyoruz.
Hakimler tutuklama emrini imzalarken bunu ararlar.
Jimmynin ölüm emrini ben verdim.
Adamlarıma saldırmaları emrini vereceğim.
Hayal edemiyorum. Peki, dün, Bayan Evans arabaya sür emrini verdiğinde.
Ya da kendi On Emrini aşılamak için kafalarında delikler açamıyor.
Komutanın emrini iptal etmek zorundayız.
Mahkeme emrini imzalayacak bir hakim bulamadım patron.
operasyon emrini bugün yayınlayabiliriz.
Babası 100.000 Narnın idam emrini bizzat imzaladı.
Emrini bekliyorum patron.
Malditoya nükleer emrini ben vermedim.
Agabeyini oldurme emrini veren bir kisi degildi. oyle olsaydi.
Evet. Ama henüz senin emrini yerine getirmedi.
Sana o daireyi yakma emrini kim verdi?
Emrini al da o piç götüne sok!
Beni ve SPyi öldürme emrini sana kim verdi?
Zoe, teğmenin 22inci birliğe katılma emrini duydun.
Emrini kendine sakla.