Examples of using Emrini in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Vali Jeb Bush, Wuornosun emrini yakında imzalayacak.
Rabbinizin emrini çarçabuk terk mi ettiniz!” dedi ve… levhaları yere bırakıverdi.
Patronun, ofisimizin aranma ve CFOyu tutuklama emrini imzalamış.
Veliaht Prensin emrini kullanıyor.
Hutuların On Emrini gördün mü?
Yüksek mahkeme hâkimi, arama emrini.
Ya da kendi On Emrini aşılamak için kafalarında delikler açamıyor.
Transfer emrini görmek zorundayım.
Unutma, mahkeme emrini alana kadar daireden çıkmak yok.
Avukat mahkeme emrini alana kadar bir yere kımıldamamanı söyledi?
Yarısı şimdi, yarısı da mahkeme emrini aldıktan sonra.
O zaman aktarma emrini görmem gerekecek.
Cesur olma emrini veren Tanrı için!
Ateş emrini veren bütün Üslerimden utanıyorum.
Ya saldırı emrini o vermediyse?
Ya saldırı emrini Nemerov vermediyse?
Saldırı emrini verirken güvenlik ihlalinden kaçınmıştım.
Ailemin ölüm emrini verirken aşağıdan dinliyordum.
Peki ateş emrini ne zaman duydunuz?
Vur emrini Mayalılar vermiş olmalı.