Примери за използване на Evlenmek zorunda на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kumarda kazandın diye Susan seninle evlenmek zorunda değil.
Biriyle evlenmek zorunda.
Onunla evlenmek zorunda olmadığımı biliyorsun.
Onunla evlenmek zorunda değilsin, onu sadece düzeceksin.
Anneniz para için evlenmek zorunda kaldı mı?
Şimdi onunla evlenmek zorunda kalıyor.
Onunla evlenmek zorunda değildim, ama evlendim. .
Evlenmek zorunda değilsin. Fakat bu anın tadını çıkarmasına yardımcı ol.
Onunla evlenmek zorunda değilsin, Liz.
Onunla evlenmek zorunda değilsin.
Onunla evlenmek zorunda değilsin.
Evlenmek zorunda mi git sevdiğin birini bul.
Hemen şimdi evlenmek zorunda değiliz.
Peki… Marianne ile evlenmek zorunda değil miydi?
Amerikalı bir adamla evlenmek zorunda değilim. Seninle beraber olabilirim artık.
Sana söylemedim, çünkü kendini benimle evlenmek zorunda hissetmeni istemedim.
Evet, ama şimdi Gisborne ile evlenmek zorunda.
İyi haberse seni bıçaklayan adamla evlenmek zorunda değilsin.
Gerçek bir Danimarkalı olmak için Danimarkalı biriyle evlenmek zorunda olduğumu sanırdım.
Sanırım eğer büyükannem yaşarsa, evlenmek zorunda kalacağız.