Примери за използване на Fark etmiş на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Havyarın karıştırıldığını fark etmiş olmalılar.
Досетили са се, че хайверът е менте.Ofiste uyuşturucu alırken fark etmiş olabileceğini sanmıştım.
Че може да си забелязала, че взима наркотици в офиса.Bir şeyler fark etmiş olmalısınız.
Но Вие все нещо сте забелязала.Kravatımı fark etmiş midir?
Дали забеляза вратовръзката ми?Hiç peynir yemediğimi fark etmiş miydin?
Забелязал си, че не вкусвам кашкавал?Fark etmiş midir sence?
Мислиш ли, че тя забеляза нещо?Sahte beni hemen fark etmiş olmalısın, değil mi?
Сигурно веднага си се усетил, че ме е подменил, нали?Kimsenin bir şey söylememesi herkesin fark etmiş olduğunu daha da belirginleştiriyor.
Че никой не казва нищо, доказва, че всички са го забелязали.Birinin fark etmiş olmasına sevindim.
Радвам се, че все пак някой я забеляза.Seni fark etmiş olsaydım belki de bunu.
Ако те бях разпознал, може би ннямаше.Birisi mutlaka fark etmiş olmalı. Ama zaman yoktu, değil mi?
Някой го е забелязал, но не Bu alışılmadık metali fark etmiş olmalısınız.
Fark etmiş miydin?
Забелязали и сте?Bunu fark etmiş olmalısınız.
Вие сигурно трябва да сте забелязали това.Sanki evrenin güçleri bir şeyleri fark etmiş de bir yardım dalgası göndermiş gibi.
Сякаш силите на вселената го забелязваха и изпращаха помощна вълна.Sanki bir şey fark etmiş gibi sağına bakıyor ve birkaç saniye sonra da.
Той-той гледа надясно, все едно е забелязал нещо, и после няколко секунди по-късно.Belki bunu siz de fark etmiş olabilirsiniz.
Може би вие също сте го осъзнали.Kimsenin size inanmayacağını fark etmiş olmalıydınız.
Трябва да са осъзнали, никой няма Sanırım Jae Hee hapishaneye girdiğini fark etmiş.
Мисля, Bottaki bir adam onu bu sabah fark etmiş.
Мъж от лодка го е забелязал сутринта.
