Примери за използване на Farz на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Daha yerini saptayamadıklarını farz ediyorum.
Sanırım onun bundan pek mutlu olmayacağını farz edebiliriz.
Tüm kartları aldığınızı farz ediyorum.
Farz, 500 rupi ödünç alabilir miyim?
Ebeveynlerinizi öldürdüğünüzü farz edin size yardım ederler miydi?
Hayat şimdi başlıyormuş farz et.
Bay Thomas Wattsı hatırladığınızı farz ediyorum?
Çocukları okula yazdırmayı amacınız olan farz edin.
Senin bozuk kasabalının geçen geceki çifte randevusundan bahsettiğini farz ediyorum.
İlkel bir diyara kültür gezisindeyiz farz edelim.
O olduğunu farz et.
Onunla konuşmaya devam ettiğini farz edin?
Bu seslere alış, Farz.
Etrafındaki havaya kısa mesaj gönderildiğini farz et.
Johnun Isobele söylediği her şeyi Klausun da bildiğini farz etmeliyiz değil mi?
Küstahlığının boyutlarına bir övgü olarak farz et.
Nina ve bebeği öldürdüğümü farz et.
Beni kendimden daha iyi tanıdığı farz ediyorum.
Bugün hiç bir şey olmamış farz et.
Bunun ofis binasındaki bir asansör olduğunu farz et, tamam mı.