Примери за използване на Gözetimi на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Onun sürekli olarak uzman bir doktorun gözetimi altında olması gerek.
Bu tip USAPlar için neredeyse hiç yüksek-düzey devlet gözetimi yoktur.
Yani rüşvetler ve adam kayırmalar… Mathesonın gözetimi altında yapılıyor olmalı.
Bütün okullar devletin gözetimi altındadır.
Bu adımı bir spor salonunda, bir uzmanın gözetimi altında yapmak en iyisidir.
Elbette. Alman gözetimi altında!
Apple, devletler ve diğer tüm aktörler için gözetimi olabildiğince zor hâle getirmeyi denedi.
( ii) Fabrika üretim kontrolünün sürekli gözetimi, ölçümü ve değerlendirilmesi.
Bu nedenle, tedavi sadece doktorun gözetimi altında yapılmalıdır.
Kızınızın doktorun gözetimi altındayken intihar ettiğini öğrenmek bizi çok üzdü.
Dante Moore, Onların gözetimi altında öldürüldü.
Büyük annesi, Helen Tilton, gözetimi için talepte bulunmuş ve kazanmış.
Ebeveyn gözetimi gereklidir!
Gümrük Gözetimi altında Türkiye Gümrük Bölgesi içerisinde bir noktadan diğerine taşınmasıdır.
Neyin gözetimi?
Ve senden de kamp gözetimi organizasyonunun başına geçmeni istiyorum.
Ebeveyn gözetimi mecburidir!
Bu gece gözetimi iki katına çıkar.
Doktor gözetimi altında.
Doktor gözetimi altında mısın?