Примери за използване на Gariplik на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Gariplik kulağa kötü geliyor.
Bu delilik.- Bir gariplik var, Kapinsky?
Patronunda bir gariplik fark ettin mi?
Ve gariplik devam ediyor.
Gariplik derken neyi kastetti?
Nebulanın kendisinde gariplik var mı?
Gariplik ben de mi diye de düşünmedim değil hani.
Eee, şimdi sadece birsürü gariplik var içinde.
Ve odada hiçbir gariplik farketmediniz?
İnce komedi, az trajedi ve gariplik.
biliyorum ki onda bi gariplik var.
Kaybolmadan önce, davranışlarında bir gariplik var mıydı?
Ve senin de bildiğin, hükûmetin tepkisinde bir gariplik var.
Söz veriyorum gariplik olmayacak.
Umarım aramızda bir gariplik yoktur.
Bana gerçek bir tıbbi gariplik deniyor.
Hayır, gariplik yok.
Ben bir zaman yolcusuyum, çocuk… gariplik benim uzmanlık alanım.
Tabii ya,'' koca bir tabak yumurta salatası.'' Söylediğinde bir gariplik olduğunu sezmiştim zaten.
Sistemde şu an çok fazla gariplik var, bu otomatik oynatma sizi çok garip yerlere götürüyor.