Примери за използване на Gelenek на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Gelenek, Kris Kringle ın görüntüsünü akıllarından siler mi?
Gelenek ve halk inanmalarının ilişkisi.
Görev, mecburiyet, gelenek, hiçbiri senin için önemli değil.
Tek kanun, tek gelenek, tek halk.
Şimdi Kanada Prensi, gelenek gereği, kollarını pudinge sokuyor.
Gelenek ve görenekler de büyük ölçüde terk edildi.
Evlilikler ile ilgili birçok gelenek vardır.
Çinde İlginç Gelenek.
Piyangodaki gelenek, Açlık Oyunlarındaki eziyettir.
Zaman değişti.- Gelenek.
Bunlar gururlu insanlar kendi gelenek ve hukukları var.
Dünyanın farklı bölgelerine de yayılmıştır bu gelenek.
Toplumun bir bütün olarak sahip olduğu gelenek, görenek ve değerler.
Tabii ki gelenek icabı.
Burada yaptıkları bir tür gelenek.
Noel demek, affetme, aile ve gelenek demektir.
Doğum günlerinin aile ve arkadaşlar ile birlikte kutlanmasının gelenek olduğun sanıyordum.
Size göre nedir gelenek?
Birçok yerde bugün bu gelenek devam etmektedir.
Tektanrılı dinlerden sonra da bu gelenek günümüze kadar devam etmiştir.