Примери за използване на Getir на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Paranın geri kalanını getir ben de tekneni getireyim.
Doktor getir, Tuppence!
Onu buraya getir, koca adam.
Aracımı ve şoförümü buraya getir.
İç Güvenlik dosyasına bak ve bana Dwight Fordun adresini getir.
Pam, ya da Sam, adı her neyse onu da getir.
Altını çeşmeye getir ve onu serbest bırakalım.
Lanet kıçını buraya getir ve silahı da bana ver.
Getir onu kaplan!
Su getir!
Jamalı getir.
Git özür dile ve onu buraya getir.
Adamın koca kıçını meclisten çekip çıkar ve hemen telefona getir!
Neyse, depoya git ve ona en ucuz afrodizyaklardan getir.
Milton. Yarın yargıçlar geldiğinde onları doğruca mahkeme salonuna getir.
Peder Hermanı getir. Ona bir şey sormak istiyorum.
İçeri getir bunu!
Kıçını buraya getir. Oğluma bir bak.
Bana reisi getir yoksa yemin ederim hazinesi yanıp kül olacak!
Bir dahaki sefer parayı getir!