Примери за използване на Has на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Dans edemiyor veya uçamıyor olabilirsin ama keşfettiğinde bu tamamen sana has olacak.
Her bilim alanının kendisine has inceleme yöntemleri vardır.
Ama sen gerçekten çok güzelsin. Kendine has bir güzellik.
Unutmuşum. Sen has adamsın.
Eğlence sektörünün kendine has standartları var.
Babamın düşmanlarıyla başa çıkmak için has bir yöntemi vardı.
Ve her şehrin kendine has bir tasarımı var.
Bu adam has adamdır.
Bu gülünç şekilde İngilizlere has bir sahne?
Bizim bayramlarımızda olduğu gibi onların da bu bayramlarına has gelenekleri var.
Bu şeylerin her biri kendine has ve hepsi de ayrı ayrı dükkanlardan alınmış olabilir.
Kadir Has Üniversitesi kurucusu olan Sayın Kadir Has, hayatını eğitime adadı.
Bildiğim başarılı Arap kadınları evlerindeki aslan payı sorumluluklarını omuzlamaya devam ederken, kendilerine has bir yaklaşım bulmuşlar.
direktörü olup, Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölüm başkanıdır.
Daha Fazla Efekt… Image/ Selection Menu caption- make sure the translation has the same accel as the Selection translation.
Bir gün herbir Indikotir in kendine has bir kokusu olduğunu anlayacak ve burada hangi hayvanların olduğunu annesine söyleyecek.
Alışılmışın dışında birisi, ama bu durumun kendine has yönlerini düşününce en iyi hamlemiz o olacak gibi.
Her neslin kendine has bir müziği olur ama çoğu ebeveyn Tween Wavein bok gibi olduğunu söylüyor.
bir çocuk, şimdiden bir kadın… kendine has.
Gerçek kendine güvenin- insanların güvensizliklerini maskelemek için kullandıkları sahte özgüvenin aksine- tamamen kendine has bir görünüşü vardır.