HITAP - превод на Български

говоря
konuşuyorum
bahsediyorum
konuşurum
ben bahsediyorum
söz
mi konuşuyorum
mı konuşuyorum
ben konuşurum
söylüyorum
diyorum
наричам
hitap
diyorum
adını
olarak adlandırıyorum
buna
seslendiğim
наричай
hitap
diyorum
adını
olarak adlandırıyorum
buna
seslendiğim
се обръщаш
hitap
arkanı döndüğün
нарече
dedi
olarak nitelendirdi
seslendi
adını
derdi
hitap
olarak niteledi
olarak adlandırdı
казвай
söyleme
deme
anlatma
bahsetme
deyin
обръщение
konuşmasını
hitap
викай
deme
bağır
çağır
çığlık at
seslen
arama
hitap
demeyi
да се обърнете
başvurmanız
hitap
dön
arkanızı dönmenizi
наричаш
hitap
diyorum
adını
olarak adlandırıyorum
buna
seslendiğim
нарича
hitap
diyorum
adını
olarak adlandırıyorum
buna
seslendiğim
се обръщате
говори
konuşuyorum
bahsediyorum
konuşurum
ben bahsediyorum
söz
mi konuşuyorum
mı konuşuyorum
ben konuşurum
söylüyorum
diyorum

Примери за използване на Hitap на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Roman, diye hitap etti.
Нарече го… Римлянинът.
Bana Bay Burton, efendim diye hitap edeceksin.
Към мен ще се обръщаш с"г-н Бъртън, сър.".
Sen nasıl hitap ediyorsun?
Ти как го наричаш?
Bana zavallı deme! Ve Dodo diye hitap etme!
Не ми казвай беден, и не ме наричай Додо!
Bagwelle'' Theodore'' diye hitap etti.
Нарече го"Теодор".
Surely Fünke kalabalığa hitap ediyordu.
Шуърли Фюнке правеше обръщение към тълпата.
Birincisi anneye adıyla hitap edilmez.
Първо, не ми викай по име.
Onlara nasıl hitap ediyorsun?
Ти как ги наричаш?
Büyükbabasına nasıl hitap ediyor?
Как нарича дядо си?
Bana bir iyilik yap ve bana bay Ed diye hitap etme.
Направи ми една услуга. Не ме наричай г-н Ед.
Ryan bana'' Allie'' diye hitap etti.
Раян, нарече ми Али.
Adı Zoe ama sen ona bayan Shaw diye hitap et.
Казва се Зои, но ти й викай Г-жа Шоу.
Öyle uzun zamandır böyle hitap ettim ki, kimse başka bir isimle tanımıyor.
Наричам я с това име толкова отдавна, че вече никой не знае друго.
Bana öyle hitap etmekte neden ısrarcısın?
Защо ме наричаш така?
Onu öyle hitap ettiğine inanamıyorum.
Не мога да повярвам, че я нарича така.
Lütfen bana öyle hitap etme.
Моля, не ме наричай така.
Durumum biraz daha iyi olunca hemşire geldi ve bana'' savaşçı'' diye hitap etti.
Когато се чувствах по-добре, сестрата дойде и ме нарече боец.
Ona hiç hitap etmiyorum; adamı az çok tanıyorum.
Не го наричам никак, едва познавам човека.
Bana o isimle hitap ettiğin her an.
За всеки път, когато ме наричаш с това име.
Bay Trenchard! Kızıma hitap ediyorsunuz, üstelik benim huzurumda!
Господине, нима се обръщате към дъщеря ми!
Резултати: 210, Време: 0.0862

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български