Примери за използване на Hukuk sistemi на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
İyi bir bankacılık ve hukuk sistemi var.
В България да функционира чудесна правоохранителна и правораздавателна система.Hukuk sistemi başarısız oldu bu onun adaleti bulabileceği tek yol. Belkide bunu haketti.
Правната система се е провалила, вижда това като единственият начин да намери справедливост, може би заслужава това.Yıl oldu, Hong Kongun politik ve hukuk sistemi hala 1997de olduğu kadar farklı.
Години по-късно, политическата и правната система в Хонг Конг са толкова различни сега, колкото бяха през 1997 година.İyi biri olduğunuzu ve bunun dünyadaki en iyi hukuk sistemi olduğunu biliyorum ama siz beni dinlemiyorsunuz!
Знам, че сте добър човек и че тази правна система е най-добрата на света, но вие изглежда не искате да ме чуете!Sırplar Belgradın anayasal ve hukuk sistemi içinde kalmak istiyorlar.
сърбите искат да останат под конституционната и съдебна система на Белград.kimlik hırsızlığı ve Roman hukuk sistemi ama öğrendiğim en önemli şeyi Nicoledan öğrendim ve bu arkadaşlıktı.
кражбата на самоличност и Румънската правна система, но най-ценния урок научих от Никол и той беше за приятелството.Bu lisans programına kayıtlı öğrenciler, Amerikan Hukuk Sistemi Perspektiflerinde gerekli iki kredi dersi dahil olmak üzere 24 kredi saatini tamamlamak zorundadırlar.
Студенти, приети в тази специалност трябва да завършат Hukuk sistemi İslami ve medeni kanuna( özellikle Napolyon kodları) dayanmaktadır;
Правораздаването се основава на ислямското и гражданското право(в частност на Наполеоновия кодекс);Diğer yandan Ankaradaki yetkililer buna katılmıyor ve hukuk sistemi prosedürlerini'' Türkiyenin demokratikleşme ve sivilleşmesinin bir unsuru'' olarak niteliyorlar.
Междувременно властите в Анкара не са съгласни и описват процедурите на правната системата„като елемент Yabancı öğrenciler genellikle ABD ortak hukuk sistemi için bir takdir gelişecektir
Чуждестранните студенти ще се развият благодарност за общата система на законодателството İçişleri bakanlığındaki karışıklık, Brasovdaki bir soygun sırasında işlenen çifte cinayetin yol açtığı hukuk sistemi konusundaki ateşli bir kamuoyu tartışmasıyla aynı zamanda yaşanıyor.
Бурята във вътрешното министерство дойде на фона на ожесточен публичен дебат за правната система, предизвикан от двойно убийство по време на грабеж в Брашов.Aniden zengin olan bu kişiler pek çok kişi tarafından hor görülmekle birlikte, hukuk sistemi kendilerine dokunmuş değil.
Тези внезапно забогатели лица са обект на обществено презрение, но досега остават незасегнати от правната система.SETimesa verdiği demeçte Hoca,'' Siyasi, kurumsal ve hukuk sistemi, ekonomi ve toplum bu siyasi krizin olumsuz etkilerine direnmeye devam ediyor.
Политическата, институционалната и правната система, икономиката и обществото продължават да устояват на отрицателните ефекти от политическата криза и няма голям шансAB Konseyi 12 Aralık Pazartesi günü Kosova konusunu da tartışarak, Kosovanın'' vize, ticaret ve hukuk sistemi ve bir AB entegrasyon konseyi kurulması gibi alanlardaki çabaların sürdürülmesi yoluyla da olmak üzere'' Avrupa gündemine olan bağlılığını memnuniyetle karşıladığını söyledi.
Съветът на ЕС също обсъди Косово в понеделник(12 декември), заявявайки, че приветства ангажимента на Косово към европейския му дневен ред,"включително чрез непрекъснати усилия в области като визите, търговията и съдебната система и учредяването на съвет за евроинтеграция".Yasasında yapılacak bu değişiklikler, BH hukuk sistemi dahilinde Srebrenicada adil ve doğru seçimler için bir çerçeve oluşturmuştur.'' dedi.[ YTD].
рамка за честни и коректни избори в Сребреница в рамките на правната система Baş uluslararası elçi ve ABnin BH özel temsilcisi,'' Srebrenicanın trajik tarihini dikkate almışlar ve BH seçim yasasında yapılacak bu değişiklikler Srebrenicada BH hukuk sistemi dahilinde adil ve doğru seçimlerin düzenlenmesi için bir çerçeve oluşturmuştur.'' dedi.
Те взеха под внимание трагичната история BM özel elçi yardımcısı Albert Rohan Perşembe günü yaptığı açıklamada, BMnin Kosovada ademi merkeziyet konusunda yaptığı önerinin belediyelere kendi işlerini Kosovanın hukuk sistemi sınırları dahilinde görme olanağı sağlamayı amaçladığını söyledi.
Предложение seviyede yetki vermek istiyoruz, her zaman Kosovanın hukuk sistemi dahilinde olmak üzere kendi işlerini görebilmeliler,'' dedi.
това винаги да става в рамките на правната система Davalar konusunda, BH savcılığı ICTYden gönderilen dosyaları inceliyor ve bunları BH hukuk sistemi, ICTY ve Yüksek Temsilciler Dairesinden uzmanlardan oluşan bir konsorsiyumun kararlaştırdığı kriterlere göre'' hassas'' veya'' çok hassas'' şeklinde kategorilere ayırıyor.
Що се отнася до самите дела, прокуратурата на БиХ прави преглед на досиетата, изпратени İstanbul merkezli İnsan Hakları Derneğinin( İHD) başkanı Öztürk Türkdoğan SETimesa verdiği demeçte,'' Hukuk sistemi, ülkemizde her şüpheliyi,
В нашата страна правната система разполага със силни средства да накаже всеки заподозрян, дори понякога това да е дете, като го хвърли в затвора",
