IDRAK - превод на Български

да разбере
anlamaya
bilmeyecek
öğrenmek
haberi
bulmaya
fark
çözmeye
anlardı
idrak
да проумее
anlamaya
idrak
разбирате
anlıyor
biliyor
farkında
anlarsınız
bilirsiniz
осъзнавам
fark
anlıyorum
biliyorum
farkettim
idrak
осъзна
fark etti
anladı
farketti
farkına vardı
да разбереш
anlaman
öğrenmek
bilmek
bulmanı
anlarsın
bilemeyeceksin
çözmeye

Примери за използване на Idrak на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
O kadar şaşırtıcı ki, gördüklerini idrak edebilmek zaman alıyor. Tekrar bakın.
Толкова е шокиращо, че на мозъка му трябва време, за да възприеме видяното.
Senin rasyonel aklının idrak edebileceğinin çok ötesinde.
Рационалното ви мислене не може да го разбере.
Bu fikri idrak etmeye çalışıyorum.
Аз просто се опитвам да осмисля тази идея.
Bunu idrak edemiyorsanız kendinize başka iş arayın.
Ако не разберете това, по-добре си намерете друг мъж.
Ki idrak edecek kalpleri olsun, işitecek kulakları olsun!
Пък който има уши да чуе- ще разбере!
Kaldı ki idrak yolu kısa ve rahat yoldur.
Освен това, съзнателният път е кратък и удобен.
Idrak edemiyorsa bu büyük bir sorundur.
Дори и да не осъзнаваш това е сериозен проблем.
Şimdiye kadar idrak edemediniz bundan sonra da aynı kafayla yaşamaya devam edeceksiniz.
Досега не сте разбирали, а отсега нататък ще учите с разбиране.
Durumu idrak edemiyor musun?
Не разбирате ли ситуацията?
Sınırlı akıllarımız takım yıldızları hareket ettiren gizemli gücü idrak edemiyor.
Ограничените ни умове не схващат странната сила движеща съзвездията.
Anlaşılan Dariendeki alman gereken ilk dersi idrak etmişsin, Connor.
Изглежда това е първия урок, който ти предаде Дариен, Конър.
Beynim bu vücudun yaşını idrak edemiyor.
Мозъкът ми не може да приеме това, че съм остарял.
Senden nefret etmiştim. Ama sonuç olarak sadece işini yaptığını idrak ettim.
Мразех те, но накрая разбрах, че само си вършиш работата.
ÖDP bu ayaklanmanın neden ve nasıl başladığını idrak edememiş anlaşılan.
Че ÖDP не са разбрали как и защо започна това въстание.
Akıl bunu idrak edemez.
Умът не може да го проумее.
Çünkü neler olduğunu idrak edemedim bebeğim.
Защото не знаех какво се случва.
Böylece, düşüncelerinizden ne kadar daha engin ve derin olduğunuzu idrak etmeye başlarsınız.
Започвате да осъзнавате колко по-широки и по-дълбоки сте от своите мисли.
Konuşunca nasıl dinleyecek ve idrak edeceksin?
И как ще го слушам и ще говоря?
Belki de daha idrak edemedim.
Може би още не съм го осъзнала.
Bu evrim sürecini anlamak için çıkış noktasını idrak etmek gerekmektedir.
За да разберем тази еволюцията, трябва да знаем отправната й точка.
Резултати: 69, Време: 0.0729

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български