Примери за използване на Iftira на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bugün Tanrıya minnettar olabiliriz çünkü iftira bizim vicdanımızı rahatsız etmedi.
Ne kadar kolay iftira atabiliyorsunuz?
Kızımı kendi evine almak için iftira atar.
Etrafım iftira ve ihanetle kuşatılmış durumda.
Size iftira atıp arkanızdan iş çevirdim.
Yani benden sizin düzmece iftira davanızda avukatı oynamamı istiyorsunuz?
Abine iftira atmayı kes!
Iftira'','' asılsız''… ve'' mahkemede-görüşürüz''.
Leydi Heroya iftira edildiği kanıtlandı.
Yalan ve iftira üzerine kuruyor.
South Parkta bana iftira atan çocuklardan biri bu!
Beni iftira atmakla suçlamayın ama.
Bulgar yetkililer iftira davasını kötü niyetli olarak nitelendirdiler.
Yalan yok, iftira yok!
New Yorkta, bir yazıma iftira davası açıldı.
medya örgütleri, yürürlükteki hakaret ve iftira yasaları yüzünden hala para cezası ve hatta hapisle tehdit edilebiliyorlar.
Yalan düzerek Allah a iftira eden yahut onun ayetlerini yalanlayan kişiden daha zalim kim var?
Petkov, Tsvetanov ve Tanovun iddialarını'' mutlak bir yalan ve iftira'' olarak nitelendirerek,
O, yalan düzüp Allah a iftira eden bir adamdan başkası değil. Biz ona inanmıyoruz.''.
Yalan, hilekarlık, aç gözlülük çekememe, iftira ve affetme kelimeleri hiç duyulmamıştı.