Примери за използване на Imkân на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Seçebileceğin yığınla iyi imkân var.
O kadar çok mermi atıyor ki ıskalamana imkân yok.
Ama Maxin hademeyi öldürmesine imkân yok!
Yeni bir etap, yeni bir Kozmik imkân.
Anne özür dilerim ama yaşadıklarımdan sonra düğünü izlememe imkân yok.
İkimizin birlikte yaşamasına imkân yok.
Orada benim için çok daha fazla imkân olduğunu düşünüyorum.
Çocuklarınla aranda olan o bağın kopmasına imkân yok.
O çocukların ölümünde payı olmasına imkân yok.
Böyle bir köpeği olmasına imkân yok.
Wei Zhongxian olmasına imkân yok.
Zenci, İngilizce bilmeden dünyanın yarısını… dolaşmana imkân yok.
İkisinden birini belirlememize imkân yok.
Sana karşı koymama imkân yok Danny.
Böyle şeylerin olmasına imkân yok.
Merkürün bir atmosferi olmadığı için sesin iletilmesine imkân yoktur.
Bunun olmasına imkân yok ama değil mi?
İnanmaya imkân yok… İsanın çarmıha gerildiğine.
Kendi imkân ve çabalarımla ektim.
Bu imkân ev veya araba değildir.