Примери за използване на Kocaman на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sen Walter, kocaman bir götsün.
Kuzenimiz Dora ona kocaman aptal bir kurabiye yollamış ama ameliyattan önce yiyemiyor.
Elleri kocaman, omuzları dar şimdi sen söyleyince, hatırladım.
Burnunda kocaman bir sümük var ve bu çok iğrenç.
Peşinden gelen kocaman, korkutucu, sahipsiz ruh yok mu yani?
Kocaman aç.
Sebebi 10 kocaman tekila canım.
Birbirine yaslanmış iki tane kocaman kaya var. Bir üçgen oluşturmuşlar.
Kulenin tepesinde kocaman bir delik var ve içeride alevler yükseliyor.
Büyük annem büyüyünce kocaman memelerimin olacağını söylemişti.
Peki sizce o bu kocaman turşu buzdolabını neden aldı?
Olmana gerek yok ama ben kocaman bir kızım.
Kocaman, ışıl ışıl gülümsedi.''.
Şu an ben de kocaman bir dil tarafından yalanmayı beklemiyordum.
Memur, kocaman, belirsiz bir hayvan türü tarafından saldırıya uğradı.''.
İnekler görüyorsunuz, kocaman, güçlü inekler yalnız genlerini değiştirdiler.
Bunu duyduğumda yüzüme kocaman bir gülümseme koydu.
Prezervatifin hemen ucuna kocaman harflerle yazmaları gerekir.
Düşünüyorum. Kocaman bir ineksin. Ama senin gitmene üzülürüm.
Hayır. Herkes onu severdi; Kocaman bir çocuk gibiydi.