Примери за използване на Kontrolündeki на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Telekom Srbija ve Delta Holdingin kontrolündeki Hollanda merkezli bir şirket olan Ogalar BVnin ortak girişimi olan M-tel, yeni bağımsızlığını kazanan ülkenin pazarına Temmuz ayı başında girdi.
M-тел", джойнт венчър между"Телеком Сърбия" и"Огалар БВ"-- компания със седалище в Холандия, контролирана от"Делта Холдинг"-- навлезе на пазара на отскоро независимата страна в началото на юли.Ancak, McCall, son derece vahşi Rus gansterlerinin kontrolündeki Teri( Chloë Grace Moretz)
Но когато Маккол среща Тери(Грейс Мориц), младо момиче, под контрола на ултра-жестоките руски гангстери,Srebrenitsadan sağ kurtulmayı başarmış birkaç kişinin Bosna Ordusu kontrolündeki topraklara ulaşmayı başardığı Nezuk kasabasından başlayıp Srebrenitsaya kadar süren üç günlük, 100 kilometre uzunluğunda bir Barış Yürüyüşü gerçekleştirildi.
100-километрово шествие до Сребреница, започнало от гр. Незук, през който неколцината оцелели мъже от Сребреница успели да достигнат територията, контролирана от босненската армия.Rusyanın devlet kontrolündeki nükleer enerji kuruluşu Rosatom Corpa 61 milyon avroluk dava açtı.
срещу руската компания"Россатом Корп", която е под контрола на държавата, във връзка със спор по изграждането на втората българска електроцентрала в Белене.Dışişleri Bakanlığı,“ Kıbrısın Rum yönetimindeki güneyi ile Türk kontrolündeki kuzeyini ayıran,
В Кипър"до голяма степен пропускливата, слабо патрулирана"зелена линия", разделяща" южната част, управлявана от гърци и контролираната от турци северна част,giderken Jiang Zemin 1942 yılında, Japonya kontrolündeki Nanjingde Wang Jingweinin kukla rejimi tarafından kurulmuş Merkez Üniversitesinde yüksek öğrenim görmeyi seçmişti.
да спасяват Китай, Джианг Дземин избира през 1942 г. да следва висше образование в Централния Университет, формиран от марионетния режим на Уанг Джинуей в Нанджин, под контрола на Япония.BHdeki 1992-1995 ihtilafına son veren anlaşma, ülkeyi Müslüman-Hırvat BH Federasyonu ve Sırp kontrolündeki Sırp Cumhuriyeti( SC) olmak üzere iki son derece özerk tarafa böldü.
Споразумението, което сложи край на конфликта в БиХ през 1992-1995 г., остави страната разделена на две автономни области- мюсюлманско-хърватска федерация БиХ и управляваната от сърби Република Сръбска(РС).devlet daireleri ve Sırp kontrolündeki diğer kurumları hedef almaya başlayan KLA,
için federal hükümetten ödenek. Cumhuriyetçilerin kontrolündeki bir kongrenin asla yapmayacağı bir şey. Özellikle
управляван от"Семейно планиране", нещо, което контролираният от републиканци Конгрес никога не би направил,Ancak bu ilişkiler, İsrailin geçen yıl Filistin kontrolündeki Gazzeye düzenlediği saldırı ve Türkiye Başbakanı Recep
Тези отношения обаче се обтегнаха след офанзивата на Израел в контролираната от Палестина ивица Газа миналата годинаAkdeniz adasının Rum yönetimindeki güney ve Türk kontrolündeki kuzey kesiminin liderlerinin kurulacak iki bölgeli bir federasyonun nasıl yönetileceğini tartışmak üzere bir araya geldikleri 11 Eylül Perşembe günü Lefkoşede başladı.
със среща Kuzey Iraktaki Kandil Dağlarının şu anda teröristlerin başlıca yuvası olduğunu ve onları BM kontrolündeki Mahmur mülteci kampına taşınmaya ikna etmenin sürekli barışın önemli bir unsuru olabileceğini söyledi.
Планината Кандил Sırbistan Ulusal Bankası Müdürü Radovan Jelasiç devlet kontrolündeki fiyatların artmasının 2009 yılı için hedeflenen% 8lik enflasyon oranını tehlikeye atabileceğini söyledi.
електроенергията управителят KFOR askerlerinin etnik açıdan bölünmüş durumdaki kentin BM kontrolündeki mahkeme binasını etnik Sırplar tarafından işgal edildikten üç gün sonra geri almaya çalışırken saldırıya uğramalarıyla patlak verdi.
17 март в Митровица, когато полицията Kıbrıs Müslüman cemaati lideri Baş Müftü Ahmet Yönlüer arasında Lefkoşenin BM kontrolündeki tampon bölgesinde 21 Şubat Çarşamba günü gerçekleşen tarihi görüşme sonrasında basın mensuplarına demeç verdi.[ Getty Images].
ван дер Линден(в средата) разговаря с репортери в сряда(21 февурари), след историческата среща между кипърския архиепископ Хрисостомос II(вляво) и лидера на кипърската мюсюлманска общност, великия мюфтия Ахмет Йонлюер, в буферната зона на Никозия, контролирана от ООН.[Гети Имиджис].Dışişleri Bakanlığı,“ Kıbrısın Rum yönetimindeki güneyi ile Türk kontrolündeki kuzeyini ayıran, güvenlik açısından zayıf ve devriye sayısı az olan“ yeşil hat”,
До голяма степен пропускливата, слабо патрулирана"зелена линия", разделяща" южната част, управлявана от гърци и контролираната от турци северна част на Кипър"рутинно се използва за незаконен трафик на хора, наркотици и други незаконни стокиdiyerek şöyle devam etti:'' PDKnın kontrolündeki şehirler, diğer siyasi partilerin kontrolündeki şehirlere oranla bütçeden daha fazla pay alıyor.''.
на Тачи не участва в управлението“, заяви за SETimes икономистът Лиридона Конушефци.„Градовете, които се управляват от ДПК, ще получат по-голям дял от бюджета в сравнение с тези, които Kayıtları kontrol edeceğim ve seni bir kaç saat içerisinde arayacağım.
Sınır kontrolleri sıkılaştırılsa da, bin civarı saldırgan protestocu şehrin içinde.
Kontrol edebileceğimiz tek şey düşüncelerimizi arkadaşlarımıza söyleyip söyleyemeyeceğimiz.
Единственото нещо, което можем да контролираме, е дали казваме какво мислим на приятелите си.
