Примери за използване на Kov на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Gitmemi istiyorsan beni kov.
Şimdi gerçekten de yönetimde olmak istiyorsan bir erkek ol ve onu kov.
Burrelli kov.
Önce Ahn Dan Taeyi şirketten kov.
Kov onu ya da ben seni kovarim ve bir daha parti olmaz.
Onları kov, senatörü suçla
Sen de Davidle Hal gibi kov beni!
Kov onu, Abigail. Bayan Westernin artık burada olmadığını söyle.
Ed, kov onu. O burada ne arıyor?
Ya beni kov, ya da koltuğumdan kalk.
Kov onu buradan!
Kov dediğimiz elemana ne oldu? Onu sevmiştik?
Kov onları, gitsinler!
Kov beni, seni şerefsiz?
Hiç durma, beni ofisimden kov.
Bu durumda, kov onu.
Hayır, sen işe aldın sen kov.
sonra onu kapıdan kov.
Yüreğimi ele geçiren… bu kâbusu… kov.
Hey, Darl… şu öndeki çocuklar var ya, lütfen onları kov.