Примери за използване на Kuponu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir de hapishane dükkanından yüzde yirmilik indirim kuponu.
Sadece ücretsiz battaniye ve yemek kuponu dağıtmıyoruz.
Şimdi Tim, sana Horizons için bir kaç ekstra içki kuponu vermeme izin ver.
Dışarıdaki güzel tavuk bana bu kuponu verdi.
Tennesseeden bir kaç salağı alma kuponu var mıydı?
Bak, biri sinema için bedava patlamış mısır kuponu bırakmış.
Beş adet bedava sarılma hakkı kuponu.
Belki bir uyuşturucu evi kuponu vardır.
Metronun orada bana yemek kuponu satmaya çalışmıştın.
Hediye kuponu sadece bir defa kullanılabilir.
Lolipop, iki red bull soslu mısır, ve loto kuponu.
Yapman gereken şey kuponu okuyor!
Gazetede tam 11 tane indirim kuponu vardı.
Her yıl, istediği zaman kullanabileceği seks kuponu veriyorum.
Kuponu ver!
Bana rüşvet olarak Arbys kuponu mu veriyorsun?
Bir boks maçı kuponu.
Ben, Edin Berber Sarayından% 20 indirimli şampuan kuponu aldım.
Eclipseten bir bahis kuponu.
Etiket: 10 ağustos günün kuponu.