Примери за използване на Mahkumun на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Venezuelada yaklaşık 400 siyasi mahkumun bulunduğu sanılıyor.
Herneyse, anlaşılan o ki mahkumun teki senin kızkardeşini öldürdüğüyle ilgili konuşuyormuş.
Onu kocan mı yapacaksın mahkumun mu?
Fakat kumandan Tano, mahkumun konuşacağı tek kişiymiş.
Suudi Arabistanın başkenti Riyaddaki cezaevinde çıkan yangında 67 mahkumun öldüğü bildirildi.
При пожар в затвор в Рияд(Саудитска Арабия) загиват 67 затворници.Mahkumun yeri belirlendi.
Затворникът е локализиран.Ateş sesi geldiğini ve mahkumun kaçtığını rapor ediliyor.
Има сведения за стрелба и избягал затворник.Kaçıranlar bunu biliyor olsalar bile Mahkumun hastaneye kaldırılacağını biliyor olamazlardı.
Дори ако похитителите бъдат разпознати, не се знае дали затворника няма да бъде хоспитализиран.General Landryye mahkumun kontrol altında olduğunu söyle.
Ландри, че затворникът е обезопасен.Babanın nezaretinde… hiçbir mahkumun öldüğünü hatırlamam.
Няма затворник, който да е умрял… под охраната на баща ти.Ondan sonra, Vickers mahkumun işini bitirdi.
В последствие Викърс екзекутира затворника.Ama bildiğimiz şey bu hücredeki mahkumun gitmiş olduğu.
Но знаем, че затворникът от тази килия го няма.İki mahkumun yerini değiştireceğim.
Ve siz mahkumun nesisiniz, genç bayan?
А ти каква си на затворника, девойко?Mahkumun güvenliğini sağlayın.
Осигурете охраната на затворника.Mahkumun kefaletini ödedim.
Платих гаранцията на затворника.Bi mahkumun önünde hükümetin gizli meselelerinden bahsedemem.
Не мога да говоря поверителни неща в присъствието на затворник.Bir örnek görüyorsunuz. Br mahkumun sınıfa eğitim vermesi ile ilgili.
Виждате пример на затворник, който преподава Mahkumun adı neydi?
Какво беше името на затворника?Bart, mahkumun ellerini çöz.
Барт, освободи ръцете на арестанта.
