Примери за използване на Muktedir на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kaderini değiştirmeye muktedir olmayıp.
Ve Muktedir Allah.
Sen gerçeğe muktedir değilsin Beau.
Size artık muktedir olmak yok.
Buna muktedir degil.
Muktedir'' ne demek bilmem ama, hadi gidelim.
Efendi vampir güneş altında yürümeye muktedir olacak.
Ancak bir melek kaçmaya muktedir.
ama bu halkın ne büyük başarılara muktedir olduğunu farkedince titreyecek.
Kazan ya da kaybet, neye muktedir olduğumuzu gösterdiği için ona teşekkür ederiz.
Bekle ciddi misin sen? Velayeti geri almaya muktedir değil miyim?
Yalnızca devam etmelerini umursamak adına sahip olduğumuz şeyi kullanmaya muktedir miyiz?
bu kesin ama cidden onun buna muktedir olduğunu düşünüyor musun?
Yaratıcı nın var etmediği hiçbir şeyi anlatmaya muktedir değildir.
konuyu işaret edilmiş olanların, beceri eğitmek için muktedir.
Ek olarak, onu koparmaya kadının yararına olduğunu, tam bir ilişki olması için taahhüt edilebilir bir adam karşılamak için muktedir.
Şu sıralar, insanlara dini inançları yüzünden şiddet uygulamanın bizlerin sadece halk olarak değil, millet olarak da, şerefimizi tehlikeye atacağını anlamaya muktedir liderlere ihtiyacımız var.
kendi gelişimin yeni etabına muktedir olduğuna dair bizler için bir işaret olacaktır.
geleceğ bakan ve sorunlarını barışçı yoldan çözmeye muktedir bir Slovenya için bir zaferdir.''
Çok fazla şey yapmaya muktedirsin.