Примери за използване на Okuma на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Okuma yapmak zorunda değilsin.
Japon Okuma Japonca- Çince Katakana Çin Şarkı Sözleri için.
Ayrıca görünüşe göre birileri de ona okuma yazma öğretmiş!
Bu iki okuma arasındaki farkları maddeler hâlinde yazınız.
Okuma yapmak zorunda değil miyim?
Okuma için de aynısı geçerlidir.
Çocuklarımızın okuma yazma öğrenmesini ve cahillik utancından kurtulmalarını istiyoruz!
Okuma özgürlüğü, fikir özgürlüğü, iletişim özgürlüğü.
Üç ayrı bölümden oluşur: Okuma, Yazma ve Matematik.
Ülkemizde, her dört çocuktan biri okuma bilmeden büyüyor.
Yapılacak üç okuma arasında milletvekilleri yeni değişiklikler önerebiliyor.
İnsanların aklını okuma yeteneğine sahip olmak isterdim.
Okuma yazma bilmezler sanıyordum.
Okuma, dinleme ve konuşma bir dili öğrenmedeki en önemli hususlardır.
Tek başına yaşayacaksan, okuma ve yazmayı öğrensen iyi olur!
Tüm kitapları okuma imkanımız tabi ki yok.
Hollandalı çocuklar 6 yaşına kadar okuma ve matematik öğrenmiyorlar.
Hangul- Kore Okuma Korece telaffuz.
Üç ay içinde okuma ve yazma öğretti.
Sylvia Plath okuma gibi mi?