Примери за използване на Ortaya на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Vali ortaya, lütfen.
Bir kaç yüzyıl sonra, Oxley burayı ortaya çıkarıp kafatasını bulur.
Ancak, tüm bu, bana ne ortaya bilmeni istedim.
Cevaplanan her soru sonrasında ortaya yeni sorular çıkıyor.
Bilbil Mema,'' Şimdiye dek, polis yalnızca suçları işlendikten sonra ortaya çıkarabildi.
Buraya gelmek içindeki bütün iyiliği ortaya çıkardı. Bunu görmek hoşuma gidiyor.
Ortaya çık, cadı!
Gerçek er ya da geç ortaya çıkacaktır, Altarınoğlu Tarkan!
Duruşma arası bize, vicdanın aniden ortaya çıkacağı bir zaman dilimi gibi gelmedi.
Efsaneye göre şehir, yaşlı bir adamın sayesine ortaya çıktı.
Bazen paradoks serin tavşan ve yılan ortaya yüzden.
Verilen cevaplar her şeyi ortaya koyacaktır.
Bunlar daha sonra Nürnberg Mahkemelerinde ortaya çýkacaktýr.
Ortaya nefis bir pasta çıkacağına dair hiç şüphem yok.
Ortaya çık, hadi!
Sen Marayı ortaya çıkardıktan sonra Mara kudurdu.
Gerçeğin ortaya çıkmasını istemedin!
Ortaya ölü bir tane koydum.
Maskeli adamın teki birden ortaya çıkıp seni kurtarıyor?
Bazen depresyon hiçbir sebep yokken ortaya çıkabilir.