Примери за използване на Randevumu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Wendy ile olan randevumu mahvetmeye çalışıyorsun. Öyle bir şey olmayacak.
Başın dertte sanıp randevumu ektim.
Yönetimle bugün öğle yemeğinde toplanacağım, annemle olan sushi randevumu iptal et.
Jime ilk randevumu vermiştim.
Evet, ona randevumu anlattıktan sonra.
Doktorla olan randevumu unutmuşum.
Ertesi gün Barneyye randevumu anlattım.
Burada yaptığımız şey konusunda o kadar heyecanlıydım ki, randevumu unuttum.
Ben de tam, anneme, Elliotla olan randevumu anlatıyordum.
Yarınki randevumu iptal edeceğim ve seninle bütün gece
Endişeniz için teşekkürler Tannerla olan randevumu erken bitirdim
Yani ilk randevumu sadece onuncu sınıfta yaşadım.
Burada sizinle birlikte olabilmek için saat 2deki randevumu kaçırdım o yüzden benim yerime Kiki gitti.
neyse ki son randevumu yaşıyorum ve sen
Beni çıIdırtmana izin verdiğim için randevumu mahvettim ve bunu bir daha yapmana izin vermiyorum.
Oyuna başlamak üzereyiz. Hastaneyi ara ve… Bayan Bellowsla olan randevumu yarım saat ileri al.
Çok iyi biri ve bu arada Addyi arayarak tek hastamla olan randevumu iptal ettirdim.
Randevum var dedi ama defterlerde bir şey yoktu.
Akşam yemeğine randevum var da.
Dinle. Abbienin bugün randevusu var ve ben burada olamayacağım.