SALGIN - превод на Български

епидемия
salgın
hastalık
veba
чума
veba
salgın
chuma
bela
musibet
bir hastalık
зараза
hastalık
salgın
bulaşıcı
enfeksiyon
veba
bulaşma
virüs
пандемия
salgın
pandemi
болестта
hastalığı
salgın
епидемични
salgın
напаст
salgın
bir bela
bir tehdittir
pest
bir veba
bir felaket
заразяване
bulaşma
enfeksiyon
salgın
мор
moore
more
moreun
salgın hastalık
mor
mohr
salgın
епидемията
salgın
hastalık
veba
чумата
veba
salgın
chuma
bela
musibet
bir hastalık
заразата
hastalık
salgın
bulaşıcı
enfeksiyon
veba
bulaşma
virüs
епидемии
salgın
hastalık
veba
пандемията
salgın
pandemi

Примери за използване на Salgın на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Dengesiz salgın mı?
Нестабилно заразяване ли?
Şöyle söyleyeyim bu işe başladığımdan beri mikromastia salgın haline geldi.
Нека кажем, че откакто започнах практиката си… микромастията стана епидемия.
Bu salgın, tüm kurbanlar… benim hatam.
Тази чума всички тези жертви… Всичко е моя вина.
Salgın gibi yayılıyor Vatan.
Стресът се разпространява като зараза.
Bu salgın zamanlarıdır, deliler körlere yol gösterdiğinde.».
Това е болестта на времето ни: луди водят слепи.“.
Bu bir salgın.
Това е напаст.
Hepimize, sadece savaş getirdin, Salgın ve yıkım getirdin.
Ти ни донесе война, мор и разруха.
Eğer yiyeceklerden olduysa, bunun da salgın olması gerekirdi.
Ако е било в храната, щеше да има епидемия. А ние имаме само един случай.
Bu salgın ve tüm bu olanlar kazara olmadı.
Това тук, тази чума и всичко, Ain Г-T не е случайно.
Muhtemel salgın.
Възможна зараза.
İki bebeğin hasta olması üzücü ama salgın olduğunu kanıtlamaz.
Две болни бебета е много тъжно нещо, но то не доказва, че имаме епидемия.
Bu Mozambikteki salgın. Bu Kuzey Tanzanyadaki bir salgın.
Това е епидемията в Мозамбик. Това е епидемия в северна Танзания.
Ne mercy ne de salgın yok.
Няма нито Мърси, нито чума.
Görünüşe göre yeni bir salgın var.
Изглежда има някаква зараза.
Alliance screamerların her an yayılabilecek bir salgın olduğunu düşünüyor.
Те мислят, че пищялките са епидемия, която чака в застой.
Salgın hakkında yaşlı aptal!
За епидемията, стари глупако!
Salgın yüzünden geçiş yok.
Не може да преминете заради чумата.
Tüm şehre yayılan ölümcül bir salgın.
Чума, която превзема града.
Galiba bir salgın var.
Изглежда имаме някаква зараза.
Dante salgın konusunda yanılmış.
Данте е грешал за заразата.
Резултати: 222, Време: 0.0674

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български