Примери за използване на Serveti на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Çünkü Emily Arundelin bütün serveti Wilhemina Lawsona kalmıştı.
Gücü ve serveti sabotaj etmek.
Bill Gatesin kişisel serveti Portekizin gayri safi mili hasılasına eşit.
İyi derken sonunda kendine zengin bir çocuk ve bunca serveti bulmanı kastediyorum.
Hayır, sanırım Bay Lewisin serveti kozmetikten geliyor.
Ailesinin tüm serveti ona kalmış.
Babasının evi ve annesinin serveti bana geçmek üzere.
Tüm Semple serveti size kaldı. 20 milyon dolar.
Ne cesedi ne de muazzam serveti bulunabildi.
Serveti yagmalandı, ve hayatta kalanlar köleleştirildi.
Çünkü Türkiyenin serveti yurt dışına gidiyor.
Forbesin rakamlarına göre 400 en zengin Amerikalının toplam serveti 1.5 trilyon dolar.
Serveti olmadığını biliyorum, eğer bunu kastettiysen.
Serveti bulacaksınız. Ancak bu aradığınız servet olmayacak.
Gençliği, sağlığı, serveti mükemmel bir eşi
Peki burada hangi serveti avlıyorsunuz, Bay Lamb?
Tabii, bu serveti kıtada sönmemiş kireç satmasına borçluydu.
Serveti ve hayırlari çoktur.
Halkını aile serveti için öldür müydün?
ve ailemin serveti beni hedef yapıyordu.