Примери за използване на Sesini на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Lee Soo Yeonun sesini hala hatırladığınızı söylemiştin, değil mi?
Bence Janine bodrumdan gelen bir kadının sesini duydu.
Sesini duymak ne hoş.
Ne yemeklerin tadını hatırlıyorum ne suların sesini ne de otların temasını.
O anki Harrynin sesini ölünceye kadar unutamam.
Dünyanın en sinir bozucu sesini duymak ister misin?
Belki artık yaşlandığından tanrının sesini iyi duyamıyorsundur?
Bombalar atılmadan bir iki saniye önce… büyükelçimiz uçağın sesini büyük ihtimalle duyacaktır.
Hey, Danny, sesini duymak ne hoş.
Nuremberg gecesinin sesini dinleyin, çocuklar.
Önce Jimin sesini duyuyoruz, sonra otobüsten inip seni yakalıyor.
Emme sesini?
Eğer yakında iyileşemezsem Mecliste kim sesini yükseltecek?
Artık topun sesini duymuyordu.
Banjonun sesini duyan var mı?
Bana kendi kardeşimin sesini tanımadığımı mı söylüyorsun?
Uluma sesini duymadın mı?
Televizyonun sesini çok mu açmışlardı?
Hatta en iyisi motorun sesini duymak olur!
Doğanın sesini sevmiyor musun?